NEDEN YAZI YAZAMIYORUZ !
Date
2015-08-04
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Bilim ve Teknoloji
Abstract
İnsanoğlu eski çağlardan beri duygu ve düşüncelerini, yaşadıklarını yazmak ve
gelecek nesillere aktarmak için türlü yöntemler geliştirmişlerdir. Kimileri taşlara ve
tabletlere, kimileri duvarlara, resimlerle, sembollerle ve en nihayet alfabe ile
kendilerini ifade edebilmişlerdir. Ancak bu evrim henüz dünyada, bilhassa gelişmekte
olan ülkelerin bireyleri tarafından tamamlanabilmiş değildir. Ülkemizdeki durum da
farklı değildir. Türkiye’de insanlar cep telefonlarının iş ve sosyal hayatta son 20 yıldır
aktif olarak kullanılması ile birlikte çok konuşan ama az dinleyen, az okuyan ve yazan
bir toplum haline gelmiştir. Her ne kadar okullarda, üniversitelerde kompozisyon,
araştırma teknikleri gibi dersler verilse de, en iyi üniversiteden mezun olan bir birey
bile basit bir dilekçeyi yazamayabilmektedir! Peki, o zaman burada sorun sadece o
bireyin bu eğitimi almaması mıdır? Tabi ki hayır!
Ülkemizde eğitim ve başarı bir öğrencinin temel bilimlerden yani, matematik,
fizik, kimya ve biyoloji gibi derslerden aldığı başarı ile ölçülmektedir. Temel bilimler
hiç şüphe yok ki uygulamalı bilimlerin altyapısını oluşturur, bilgi ve bilimin üretiminde
de temel taştır. Ancak, bir bireyi ‘insan’ yapan değerler sadece temel bilimleri çok iyi
kavramakla bitmiyor. Bir bireyin üretebilmesi için birtakım becerilerini de
geliştirebilmesi ve bunu duygu ve düşüncelerini çok daha iyi ifade edebileceği
platformlara aktarabilmesi gerekmektedir. Bunun belki de en iyi yolu ‘yazmaktır’.
Francis Bacon’un da dediği gibi, “Okumak bir insanı doldurur, konuşmak onu hazırlar,
yazmak ise olgunlaştırır”.
Bir bireyin yazabilmesi için aslında bir insanı insan yapan ve onu olgunlaştıran
üç beceriyi yorulmaksızın ve yılmaksızın geliştirebilmesi için çaba sarfetmesi
gerekmektedir.
Description
Keywords
english translation and interpretation