Elbir, BelginŞen Alta, Seda2022-02-212022-02-212022-02-21http://hdl.handle.net/20.500.11905/505ÖZ: Tarih boyunca Londra, İngiliz edebiyatında birçok yazarın eserlerinde betimlediği ve çoğu kez bir sembol olarak kullandığı bir kent olmuştur. Küçük bir tüccar kasabası olarak kurulan Londra’nın, çokuluslu bir metropole dönüştüğünde edebiyat metinlerindeki işlevinin ve taşıdığı anlamların da değişime uğradığı görülmektedir. Kent, yazarların betimlemeleri sayesinde yeni anlamlar kazanırken, öte yandan da kentte meydana gelen çeşitli değişiklikler kentin görünüşünü ve dolayısıyla yazarların kenti eserlerinde kullanma biçimlerinin değişmesine neden olmaktadır. Diğer bir deyişle, edebiyat ile kent arasında yakın bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Bu bağlamda yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren çağdaş kuramcı ve eleştirmenler kent anlatısı içeren edebi eserleri mekân odaklı okuma yöntemleriyle incelemeyi önermişlerdir. Ayrıca bu eleştirmenler bir kentin bir metne dönüşebileceğini, edebi metinlerdeki kent anlatısının ise okuyucunun zihninde kenti yeniden kurabileceği ve yaratabileceği, anlatım yöntemlerine göre yazarın kent ile ilgili izlenimleri değiştirebileceği ve hatta şehrin fiziki yapısını bile etkileyebileceği öne sürmektedirler. Söz konusu eleştirmenler, yazarların kent ile ilişkilerini konu eden edebi anlatılara kent edebiyatı, bu çerçevede kent ile ilgili şiirlere kent şiiri adını vermişlerdir. Bu yöntem, şiirlerdeki kent imgelerinde kentteki tarihsel, toplumsal ve ideolojik değişimlerin tespit edilebilmesinin yanı sıra modernizm gibi edebiyat akımlarının ve bu akımların içinde yer alan yazarların ve eserlerinin de mekân odaklı okumalarının yapılabilmesini sağlamıştır. Ayrıca mekânsal eleştiriyi savunan eleştirmenler kentin yerlisi olan yazarlar ile yabancı yazarların kenti farklı yöntemlerle betimlediklerini öne sürmüşlerdir. Bu tezde, yukarıda belirtilen mekân odaklı eleştiri yöntemleri ışığında, birçok eserlerinde Londra kentini konu ve izlek edinen Amerikalı asıllı modernist şairler Ezra Pound ve T. S. Eliot’ın Londra’yı temsil etme biçimleri incelenecek ve bu iki şairin Londra temsillerini, Londra’nın daha önceki edebi temsilleriyle nasıl bir araya getirerek modernist şiir tekniklerini oluşturmada kullandıkları tartışılacaktır. Kenti bir yabancının gözünden anlatarak, ulusaşırı bir bakışla eski ve yeniyi kaynaştıran Pound ile Eliot’ın şiirlerindeki Londra kenti imgeleri yoluyla modern dünyanın karmaşasını çeşitli yönleriyle ortaya koymaya çalıştıkları vurgulanacaktır.Literary representations of London have changed over the centuries as it changed from a merchant town into a cosmopolitan metropolis in the late-nineteenth and early twentieth centuries and have shaped the meanings the city attained. Accordingly, images of London portrayed by native and foreign writers, attached new meanings to the city. After the mid-twentieth century, the rise of the spatial turn in literary theory and criticism made a spatial reading of these representations possible for critics, leading to a re-evaluation of the poetics of certain literary movements such as modernism, a movement, one characteristic feature of which was a preoccupation with urban life. Thus, a spatial reading of modernist works in which a spatial awareness in terms of their subject, themes, and style was present, suggested a link between the representations of London in these works and modernist poetics. Viewed from this perspective, it can be claimed that modernist writers experimented with portrayals of the city in order to explore the meaning of twentieth century modernity to manipulate the meanings the city had attained over the years and construct a modernist poetics. The aim of this dissertation is to examine the works of two leading figures of the modernist movement, Ezra Pound and T. S. Eliot, in the light of spatial theory to argue that representations of London play a significant role in their efforts to construct a transnational modernist poetics. By employing foreigner personae, their portrayals of the city establish London as the representative of a globally influential cultural centre. Additionally, their city poems not only demonstrate the influence of the city in constructing their modernist poetics but also reveal that the image of a real modern city is a harmonious blend of its architecture, its people, and its memories created by past representations and first-hand experiences.enenglish language and literatureCONSTRUCTING MODERNIST POETICS: TRANSNATIONAL REPRESENTATIONS OF LONDON IN THE POETRY OF EZRA POUND AND T.S. ELIOTThesis