UTKU, M. Kemal2022-07-212022-07-212013-02-01http://hdl.handle.net/20.500.11905/1371Her ne kadar köleliğe ilişkin ilk Hıristiyanların tutumunu tam bilmiyorsak ta, genel olarak teori ve pratikte Hıristiyanlığın kölelik kurumuna karşı çıkmadığını söyleyebiliriz. Essenelilerin köleliği lanetlediğini biliyoruz ancak Kilisenin bu kurumun yasal olarak Orta Çağa kadar sürmesine ses çıkarmadığı da bir gerçektir. Kölelik Hıristiyanlığın kabul ettiği ve değiştirmek için hiçbir çaba göstermediği, adeta eşya hukukunun ve devlet düzeninin bir parçası olarak kalmış ve devletin ahlaki güvencesiyle daha da güçlenmiştir ( Kautsky, 1925, 412). Çoğu Hıristiyan düşünüre göre köleye sahip olma hakkı diğer tüm yasalar gibi gerekli olup, ortadan kaldırılıncaya değin Tanrının var olmasına müsaade ettiği bir kurum olarak kalmıştır. Kilise hiç şüphesiz Hıristiyan idealleri olduğu varsayılan içsel özgürlük ve eşitliğin kölelik kurumuyla tamamen tutarsız olduğunun bilincindeydi ancak yine de bu kurumla uzlaşmış ve sosyal yapıda değişiklik yapmamayı tercih etmiştir.trinternational relationsORTAÇAĞ MÜLKİYET ÖĞRETİSİ: İNSANOĞLU MÜLKİYETİ: KÖLELİKArticle