Department of Psychology
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Department of Psychology by Subject "psychology"
Now showing 1 - 9 of 9
Results Per Page
Sort Options
Item Bazen “Dur” Deyip Beklemek Gerekir: Gelişim Psikolojisi Bakış Açısıyla Doyumun Ertelenmesi(İz Dergisi, 2015-11-03) CİHANOĞLU, Mine“Beklemeyi öğrenmek”, insan yaşamının her evresinde en çok zorlanılan konulardan biridir. Toplum bireylerden, kendi isteklerini gerçekleştirmek, dürtülerini doyuma ulaştırabilmek için uygun zaman, koşul ve yöntemi bir araya getirmesini beklemektedir. Bu durum, kişilerin seçim yapma süreçlerine de yansımaktadır. Daha kolay ve çabuk ulaşılabilir bir halde önümüzde duran haz verici, ödüllendirici seçenekler ile beklemeyi ya da çalışmayı gerektiren, ancak sağlayacağı doyum ve ödülün daha büyük olacağını bildiğimiz seçenekler arasında yaşanan ikilem, bebeklikten yetişkinliğe her dönemde karşımıza çıkmaktadır. Zahmetli bir işte sebat gösterip ücretini almak, sıkıcı bulsa da bir okulu/kursu tamamlayıp diploma veya sertifika almaya hak kazanmak, parasının tümünü dilediği gibi harcamak yerine uzun vadede daha fazla getiri sağlayacak yatırımlar yapmak bu tür ikilemlere örnektir. Bu tür ikilemlerin üstesinden gelmek, doğru seçimler yapmak demektir ve iç kaynaklı güçlü dürtülerin kontrolünü gerektirmektedir. Psikoloji literatüründe doyumun ertelenmesi olarak adlandırılan bu olgu, psikolojinin farklı alt alanlarında ele alınan önemli konulardan biridir. Doyumun ertlenmesi bu yazıda; insan duygu, davranış ve zihinsel süreçlerinin yaşamın farklı dönemlerinde gösterdiği değişimi inceleyen gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmaktadır.makale.listelement.badge “BİLİNÇLİ” BİR KARİYER SEÇİMİ İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR: Teoriden Uygulamaya(2015-11-03) ÜNALAN, NurdanÇoğu zaman, bilgi işleyen bir organizma olduğumuz gerçeğinin farkında olmadan yaşarız, konuşur ve davranırız. Bu doğaldır, çünkü bilgi işleme süreçleri biz bilincinde olmadan gerçekleşir. Organizma, toplumsal bir varlık olarak yaşamını sürdürür. Doğumdan ölüme pek çok gelişimsel süreçten geçer. Meslek ve kariyer seçimi, hep duyduğumuz ve öğrendiğimiz gibi zorunlu ve önemli bir yaşam deneyimidir. Bu deneyim de, diğerleri gibi gelişimsel bir süreçte gerçekleşir. Küçükken sorulan “büyüyünce ne olmak istiyorsun” sorusunun yanıtı, hemen hepimiz için değişkenlik gösterir ve değişir. Önce öğretmen olmak isteyenler sonra bakmışsınız mühendis olmuş ya da mimar, belki de matematikçi ya da psikolog. Yönelimde bu kadar farkılaşma neden görülmektedir? Üstelik bu yönelimler diğer toplumlarda da aynı biçimde görülürler, kültürel ve cinsiyete bağlı farklar olsa da işin özü değişmez.Item ÇOCUKLUK DÖNEMİ ve TRAVMALAR(Bilim ve Teknoloji, 2013-11-01) CİHANOĞLU, MineBireyin doğrudan zarar gördüğü ya da yaşamsal bir tehditle karşılaştığı, başkasının ölümüne, zarar görmesine ya da potansiyel bir tehdit altında olduğu durumlarına tanık olduğu herhangi bir olay travma olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi travmalar, kişinin sadece kendini doğrudan etkileyen olaylar olmayabilir. Kişinin tanıdığı, sevdiği, onun için önemli olan yakınlarının ya da tanımadığı kişilerin maruz kaldığı travmatik durumlara tanık olmak da bireyde travma etkisi yaratabilmektedir. Kişisel bütünlüğün/varlığın tehdit altında olduğu algısını yaratan bir olay, gerçekleşme biçiminden bağımsız olarak birey için travmatik olabilmektedir. Bir başkası için oluşan durum, benzer bir olayın kendi başına da gelebileceği düşüncesini uyandırarak kişide olumsuz duygu ve düşünceleri tetikleyebilir.Item DOKTOR TAVSİYELERİNE UYMAK NEDEN BU KADAR ZOR?(Bilim ve Teknoloji, 2014-09-26) DEMİRTEPE SAYGILI, DilekHastalıklarla baş etme süreci, genel olarak kendini hasta hissetme ve bir takım belirtiler gösterme, doktora başvurma, tedavi önerilerini alma ve uygulama şeklinde bir sıralama izler. Sürecin bu şekilde işlemesi beklense de bu, her zaman bu kadar kolay olmaz. İlaç almayı unutmak, “sigarayı bırak” der diye doktora yanlış bilgi vermek, kendini iyi hissettiği anda ilaç almayı bırakmak, prospektüsteki yan etkileri okuyup ilacı almamak ya da bırakmak, arkadaş tavsiyesiyle ilaç kullanmak ya da eski tedaviden kalma ilacı kullanmak gibi bazı düşünce ve davranışlar yukarıda belirtilen sıralamayı bozar. Herkesin hastalıktan uzak kalma, sağlıklı olmayı sürdürme, hasta olduğunda bir an önce iyileşme motivasyonu vardır. Aynı zamanda iyileşmeye engel olacak gibi görünen bazı davranışları yaygın olarak gösterirler. Bu çelişkinin sebepleri nelerdir ve çözümü ne olabilir?Item İmdaaaat! Okul Başladı!(Bilim ve Teknoloji, 2013-10-25) ALTINOĞLU DİKMEER, İlkizEylül ayı geldiğinde başlığı oluşturan bu cümleyi birçok evde sıklıkla duyarız. Replik aynı olsa da bazen başrol oyuncusu farklı olabilir. Farklı nedenlerle veliler de, öğrenciler de bu dönemde kaygı yaşayabilirler. Okul masrafları, servis, yeni kurslar, eğitimler vb. derken anne babalar için Eylül ayı genellikle zorlayıcı bir aydır. Çocuklar için de Eylül ayı değişik heyecanları barındıran bir aydır; arkadaşlarını, okulunu özlemiş olan çocukların yanı sıra, birçok çocuk için de okula dönmek çok zor gelebilir. Tabii bir de ilk kez ilkokula ya da okul öncesi kurumlara başlayan çocukların yaşadığı (ve ailesine yaşattığı) heyecanlar, korkular, kaygılar vardır.Item İrade Seçimlerimizi Nasıl Etkiler? Sosyal Psikolojik Açıdan Davranış Düzenleme Süreçleri(2015-11-03) DEMİRUTKU, KürşatPsikolojik açıdan, istemli davranışları - yani, çaba sarf ederek bilinçli olarak yaptığımız davranışları - ortaya çıkarmamızı sağlayan süreçleri irade olarak tanımlamak mümkündür. Seçim ise, bireyin alternatifler arasından birine, hedeflerine,değerlerine veya genel anlamda çeşitli ölçütlere uygun olacak şekilde irade kullanarak yönelmesini sağlayan her türlü davranıştır. Bu yazıda, iradenin seçimleri nasıl etkilediği, ya da sosyal psikoloji alanında adlandırıldığı ve çalışıldığı şekliyle davranış düzenleme süreçleri kısmen ele alınacaktır.Item Kararlarımızı Biz mi Seçiyor muyuz?(İz Dergisi, 2015-11-03) İNAN, Aslı Baharİnsanın zihinsel süreçlerin altında yatan mekanizmaları ve bunların davranış üzerindeki etkilerini bilimsel olarak çalışan psikolojinin alt alanına bilişsel psikoloji denilmektedir. Bilişsel psikoloji, üst düzey kognitif süreçlerin, birkaç örnek verecek olursak düşünme, problem çözme, karar verme, algı, hafıza ve öğrenmenin nasıl işlediğini araştırır. Bu durumda bir davranışın neden ortaya çıktığını anlamaya çalışmak o davranışın öncelikle “belirlendiği” prensibine dayanmaktadır. Determinizm ya da belirlenircilik dediğimiz bu görüşte evrendeki bütün olayların bilimsel yasalarla belirlenmiş olduğu savunulmaktadır. Bizim de yapmaya çalıştığımız iş, zihinsel süreçleri ve davranışları nelerin belirlediğini bilimsel yöntemler kullanarak bulmaya çalışmak olduğundan, akla gelebilecek bir soru da davranışlar bir takım kurallar ve kanunlar tarafından belirlenilmiş ise, seçim nerede ve ne zaman işin içine giriyor?Item Neden Başkalarına Uyarız?(Herkese Bilim Teknoloji, 2017-06-09) Metin Orta, İremSosyal psikolojinin, geçmişten günümüze en temel konularından biri sosyal etki olmuştur. Sosyal etki, genel olarak, bireyin diğer kişilerin duygu, düşünce ve davranışlarını belli bir yönde etkileme çabası olarak tanımlanır. Sosyal etki üç farklı ortamda gerçekleşebilir. Bunlar, kişiler arası (birebir) iletişimin olduğu ortamlardaki sosyal etki, birey grup iletişiminin olduğu ortamlardaki sosyal etki ve basın-yayın aracılığı ile oluşan sosyal etki olarak sıralanabilir. Bu yazıda, esas olarak sosyal etkinin bir sonucu olan uyma davranışı ele alınacaktır. Bununla birlikte, uyma davranışını araştıran ilk sosyal psikoloji deneylerinden yola çıkılarak sosyal etkinin iki önemli türü olan sosyal kurallara bağlı sosyal etki ve bilgiye dayalı sosyal etkiye değinilecektir. Burada amaçlanan insanların birbirlerinden neden etkilediklerini açıklayarak sosyal etki kaynağını anlamaktır.Item “Psikolog” olmanın dayanılmaz cazibesi(İz Dergisi, 2014-10-10) ALKAN, NeşeÜniversitelerin Psikoloji bölümlerine öğrencilerin ilgilerinin giderek arttığını görüyoruz. Psikolojiyi bu kadar cazip kılan nedir? İnsanı, duygu, düşünce, davranışı ile yaşadığı her ortamda anlamak, bir bütün olarak anlamak, yönlendirmek ve yardımcı olmak pek çok insanın iş hayatında yaşamak istediği bir doyum olsa gerek. Hem eğitiminde, hem de meslekte sunduğu çeşitli uzmanlık konuları bu mesleği galiba daha da çekici hale getiriyor. Doğum öncesinden ölüme kadar insanı incelen gelişim psikolojisi, insanın normal dışı hallerini inceleyen klinik psikoloji, sosyal hayatta ve başka insanların varlığında inceleyen soysal psikoloji, iş yaşamında insanı inceleyen endüstri örgüt psikolojisi, duyum, algı, öğrenme ve zihinsel süreçleri inceleyen deneysel/bilişsel psikoloji, suç ve insanı değerlendiren adli psikoloji. Bu liste daha da uzayabilir, trafik psikolojisi, spor psikolojisi, eğitim psikolojisi, sağlık psikolojisi, politik psikoloji. İnsan ihtiyaçları arttıkça ve değiştikçe bu liste daha da uzayacağa benzer.