International Relations

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • Article
    Turkey in-between the EU and China: from Europeanization to cooperation with China
    (Southeast European and Black Sea Studies, 2023) Yılmaz, Gözde; Eliküçük Yıldırım, Nilgün
    Turkey has been on the path of EU membership since the 2000s, and the democratization process was well underway during the initial years of its candidacy. However, this trend was reversed substantially, with Turkey growing increasingly authoritarian during the 2010s. This substantial democratic backsliding has led to increasing authoritarian cooperation with the authoritarian powers on the rise, one of which is China, whose increasing engagement and cooperation with Turkey marked an alternative gravity centre for Turkey to be pulled by. This article argues that Turkey, in line with the worsening domestic authoritarianism, has been engaging with the authoritarian powers for survival rather than engaging with the EU, which provided legitimacy to the rule of the AKP during the initial years of its rule.
  • Article
    Use/misuse of Chinese BRI investment? BRI-related crony capitalism in Turkey
    (Southeast European and Black Sea Studies, 2023) Eliküçük Yıldırım, Nilgün; Yılmaz, Gözde
    Crony capitalism as a type of capitalism entailing the close relations of political authorities and business circles based on mutual profit maximization is not a new phenomenon in Turkey. However, crony relations have accelerated with the Justice and Development Party (Adalet Kalkınma Partisi – AKP) rule. Despite growing scholarly work on crony relations in the AKP era, the literature remains inward-oriented without analysing the external dimension of crony capitalism, which this article intends to alleviate by providing an analysis of crony capitalism and bringing back the external dimension through an analysis of Belt and Road Initiative (BRI)-related crony relations. It argues that the case of Turkey demonstrates how the BRI is used to feed instrumental cronyism without the promotion of China and how recipient countries use and misuse Chinese BRI investments to create alternative resources for the government’s cronies.
  • Item
    NEDEN OKUMUYORUZ?
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-01-25) KESER, Ulvi
    Büyük devlet olma bağlamında siyasi, coğrafi, kültürel, tarihi geçmişimizle dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. Bilgi ve teknoloji çağında imkânlar dünle mukayese edilemeyecek kadar geniş ve yaygın. Bilgiye ulaşmak son derece kolay, halk kütüphanelerinden üniversite araştırma merkezlerine, ihtisas kütüphanelerine kadar her yer “bilgiye aç” insanların hizmetinde; ancak Milli Kütüphane’nin salonlarını genellikle üniversiteye hazırlananlarla sınavlara çalışan öğrenciler dolduruyor. Dünyanın en zengin arşiv, kütüphane ve kaynaklarına ise neredeyse hiç kimse bakmıyor. Bugün gelinen noktada Sayın Turgut Özakman’ın Çanakkale Diriliş Üçlemesi gibi birkaç kitap dışında kitaplar sadece 5.000 basıyor, yıllar sonra aradığınız kitabı hala kitapçılarda bulabiliyorsunuz. Öğrenci yorgun, bezgin, isteksiz; öğretici ve aileler okumanın sadece “boş zamanlarda” yapılacağı gibi bir kanaate sahip.
  • Item
    Harmanlanmış Hizmet-İçi Eğitimin Öğretmen Görüşleri Doğrultusunda Değerlendirilmesi
    (Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012-07-22) AYDIN, Cengiz Hakan
    Bu çalışma, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde uygulanmakta olan harmanlanmış (blended) öğretmen eğitimine ilişkin katılımcı öğretmenlerin görüşlerine dayalı değerlendirme sonuçlarını içermektedir. Milli Eğitim Bakanlığı 2003 yılından bugüne, son yıllarda yaygın kabul gören öğretim stratejilerine derslerinde yer verirken teknolojiden nasıl yararlanabilecekleri konusunda öğretmenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik bir hizmet-içi eğitim uygulaması gerçekleştirmektedir. Bu uygulama 2008 yılından itibaren harmanlanmış yapıda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu eğitime katılan öğretmenlerin eğitime ilişkin görüşleri anket ve görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Elde edilen veriler, öğretmenlerin genel olarak harmanlanmış öğrenmeye ilişkin olumlu düşündüklerini ancak eğitim içeriğinin yoğun olmasından dolayı zorlandıklarını ortaya koymuştur. Bu bulgular doğrultusunda uygulanmakta olan eğitimin geliştirilmesi ve yeni eğitimlere yol göstermesi için bir dizi öneri geliştirilmiştir.
  • Item
    Doğu Akdeni̇z’de Güvenli̇k ve Kıbrıs Adasının Stratejik Pozisyonu
    (Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012-07-22) KESER, Ulvi
    Türkiye ve KKTC’nin mavi vatanı olan Doğu Akdeniz’in stratejik önemi, özellikle soğuk savaşın ertesinde uluslararası alanda ve bölgede meydana gelen hızlı politik-ekonomik gelişme ve değişimler nedeniyle daha da artmaktadır. Aynı şekilde stratejik konumuna bağlı olarak Türkiye’nin güvenlik bağlamında en hassas dengelerinden birisini oluşturan Kıbrıs adası başta İngiltere ve ABD olmak üzere Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Avrupa Birliği ülkeleri açısından da stratejik ve askeri önemini korumaktadır. Bugün gelinen noktada özellikle Doğu Akdeniz merkezli olarak yaşanılan doğal gaz krizi, Arap Baharı ve Libya Operasyonu gibi hassas konular bölgeyi bir kere daha uluslararası kamuoyunun gündemine taşımış ve özellikle Doğu Akdeniz coğrafyasında Kıbrıs adasının stratejik önemini ön plana çıkartmıştır. Bütün bunların yanında bugün İngiltere, ABD, AB ülkeleri ve Birleşmiş Milletlere bağlı askeri güçler Kıbrıs’ta farklı nedenlerle de olsa görev başındadır. İskenderun Körfezi’ne doğru uzanan bir uçak gemisine benzetilen coğrafi özellikleriyle ada her dönem stratejik önem ve özelliğini korur. Bu çalışma kapsamında Doğu Akdeniz genelinde Kıbrıs eksenli olarak bölgenin stratejik önemi ve son dönem güvenlik durumu irdelenecektir.
  • Item
    ORTAÇAĞ MÜLKİYET ÖĞRETİSİ: İNSANOĞLU MÜLKİYETİ: KÖLELİK
    (İz Dergisi, 2013-02-01) UTKU, M. Kemal
    Her ne kadar köleliğe ilişkin ilk Hıristiyanların tutumunu tam bilmiyorsak ta, genel olarak teori ve pratikte Hıristiyanlığın kölelik kurumuna karşı çıkmadığını söyleyebiliriz. Essenelilerin köleliği lanetlediğini biliyoruz ancak Kilisenin bu kurumun yasal olarak Orta Çağa kadar sürmesine ses çıkarmadığı da bir gerçektir. Kölelik Hıristiyanlığın kabul ettiği ve değiştirmek için hiçbir çaba göstermediği, adeta eşya hukukunun ve devlet düzeninin bir parçası olarak kalmış ve devletin ahlaki güvencesiyle daha da güçlenmiştir ( Kautsky, 1925, 412). Çoğu Hıristiyan düşünüre göre köleye sahip olma hakkı diğer tüm yasalar gibi gerekli olup, ortadan kaldırılıncaya değin Tanrının var olmasına müsaade ettiği bir kurum olarak kalmıştır. Kilise hiç şüphesiz Hıristiyan idealleri olduğu varsayılan içsel özgürlük ve eşitliğin kölelik kurumuyla tamamen tutarsız olduğunun bilincindeydi ancak yine de bu kurumla uzlaşmış ve sosyal yapıda değişiklik yapmamayı tercih etmiştir.
  • Item
    MARE NOSTRUM; UYGARLIĞIN MERKEZİ-I
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-04-12) KESER, Ulvi
    Mısırlılardan günümüze kadar gelen, Roma İmparatorluğu’nun büyüme döneminde sıkça kullanılan ve özellikle İkinci Dünya Savaşı sürecinde Adolf Hitler’in izinden giden Benito Amilcare Andrea Mussolini’nin yayılmacı politikasını Mare Nostrum’la süsleyip 20. yüzyılın İtalya’nın yılı olacağını hayal etmesiyle ön plana çıkan “Bizim Deniz” ifadesi kadar dünya uygarlık tarihini, siyasetini ve bugününü meşgul eden bir başka ifade neredeyse söz konusu değildir.
  • Item
    MARE NOSTRUM; UYGARLIĞIN MERKEZİ-II
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-04-19) KESER, Ulvi
    Dünyanın Yedi Harikası olarak bilinen Keops Piramidi, Babil’in Asma Bahçeleri, Zeus Heykeli, Rodos Heykeli, İskenderiye Feneri, Halikarnas Mozolesi (Bodrum), Artemis Tapınağı (Efes) gibi muazzam yapıların tamamına ev sahipliği yapan, Ashab-ı Kehf olarak da bilinen Yedi Uyuyanlar Efsanesi’nin dünyada görüldüğü yerlerin (Afşin, Tarsus, Selçuk, Lice, Karakum/KKTC, Mısır vb) tamamının Akdeniz coğrafyasında bulunduğu, mitolojide Homeros’un “birçok doruğu olan, bulutların altında tanrıların havayı soludukları yer” dediği Olimpos adı verilen tanrıların evinin Kıbrıs ve Yunanistan dışında Anadolu coğrafyasında başta Beydağları ve Kaz (İda) Dağları olmak üzere 20’den fazla yerde olduğu göz önüne alınacak olursa, tarihin babası Herodot’un bir Akdenizli olduğu, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Türk edebiyatının en büyük Akdeniz yazarlarından Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Bodrum’a adını veren Halikarnasos’la aynı havayı soluduğu hatırlanırsa Akdeniz’in yerelle evrenseli kucakladığı görülecektir.