Political Science and Public Administration

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 22
  • Article
    Dissident women’s organizations as a counter-hegemonic actor in Turkey
    (Turkish Studies, 2023-05-02) Gündüz, Melisa; Gençoğlu, Funda
    Could the Turkish women’s movement, which has a strong reaction mechanism, be a constituent actor of counter-hegemony? The main reasons behind this question are the women’s movement’s deep-rooted history and its openness to combine theory with practice/action. When looked from the Chantal Mouffe and Ernesto Laclau’s perspective of radical democracy theory, the women’s movement appears to have a considerable potential of deciphering the existing hegemony and articulating the social demands which exclude and are excluded by the present-day hegemony in Turkey. This article tries to understand how women’s movement in Turkey conceptualizes the existing power relations that constitute the neoliberal religio-conservative hegemony and how it responds to it.
  • Article
    Legislative committees in the Turkish Parliament: performing procedural minimum or effective scrutiny?
    (The Journal of Legislative Studies, 2023) Bektaş, Eda
    This study examines committee influence on government bills during the AKP’s 2011–2015 majority government term in Turkey, an era characterised by democratic backsliding. It explores whether committees introduce more substantial amendments to government bills when they draw on their scrutiny powers (i.e. hearing sponsoring ministers, hearing stakeholders, forming subcommittees, secondary committee review) providing them diverse information and policy expertise. I hypothesise and test under what conditions committees use these competencies to initiate substantial changes. Overall findings based on a novel dataset indicate that legislative committees introduce more substantial amendments to government bills when they consult with sponsoring ministers and stakeholders. These findings suggest that the formal capabilities of legislative committees provide opportunities for legislators to influence government legislation even in adverse political contexts, as these mechanisms limit the government’s ability to impose its legislative agenda unilaterally. It contributes to the debates on strengthening legislatures for effective government scrutiny.
  • bookchapter.listelement.badge
    Otoriterleşme ve Gayriresmi Kurumlar: Türkiye Örneği
    (Atılım Üniversitesi Yayınları, 2022-09) Bektaş, Eda
  • Article
    Once there was and once there wasn’t: the tale of intellectuals and the state in Turkey
    (Third World Quarterly, 2023-06-22) Gençoğlu, Funda
    This article presents a taxonomy of various conceptions of the intellectual and then analyses the changing official discourse on intellectuals in Turkey with reference to this taxonomy. The taxonomy developed here is an original contribution to the existing literature on intellectuals. It distinguishes six conceptions of the intellectual: (i) as the gadfly and the gift of god, (ii) as the philosopher, (iii) as parrhesiastes, (iv) as the activist, (v) as the exile and (vi) as the persona non grata. During the single-party years, the dominant approach oscillated between the intellectual as gadfly, God’s gift and philosopher; during the 1960s and 1970s, it was replaced by a conception of the intellectual as the activist; during the aftermath of the 1980 coup d’état, the intellectual was the exile. During the 1990s and 2000s, the intellectuals were mainly the critics of the hegemonic Kemalism, thus they were the epitomisation of parrhesia. This study argues that variations within the official discourse on intellectuals give important clues about how a hegemonic configuration is installed/challenged/displaced/replaced/re-installed, and since the current hegemony in Turkey stands on anti-intellectualism, the intellectual is now persona non grata.
  • Article
    Gendered Interactions Mediated by Design: Sexual Harassment on Public Transport
    (Design and Culture) Kaygan, Pınar; Kaygan, Harun; Keysan, Asuman Özgür
    This paper explores the gendered interactions that are mediated by designed products in actual use contexts. Our case is vehicle design for public transportation, a product category that is, from the outset, relatively gender-neutral when compared to explicitly gender-segregated categories such as household electronics, cars, and toys, even if public transit users are more often women than men. The empirical basis of research comes from interviews with women passengers. Our analysis demonstrates that seemingly gender-neutral designs can be merely gender-blind in that they have significant impact in the gendered experiences of its users, which includes, in this case, being exposed to or feeling at risk of sexual harassment and assault in public transportation as a woman. Therefore, feminist design interventions into mobility environments can provide immediate practical solutions that would complement policy and lawmaking efforts that are necessary to ensure safety for women on public transport.
  • Item
    Powers of Theory: Capitalism, the State, and Democracy
    (Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012-07-22) SAYIN, Çağkan
    Aynı kavrama yönelik birbirinden farklı ve uzlaşmaz görünen açıklamaların varlığı sosyal bilimleri bir yandan çok boyutlu kılarak zenginleştiren, diğer yandan da yarattığı karmaşa nedeniyle zaman zaman açmaza götüren bir özellik olsa gerek. Örneğin devlet, demokratik sorumluluklarından kaçınmaya eğilimli ve bireylerin demokratik süreçlerler/kurumlarla güçlendirilmesi yoluyla sınırlandırılması gereken bir yapı mı? Toplumdan ve iktisadi güçlerden özerk, bürokratik ve egemen bir örgüt mü? Ya da doğrudan kapitalistlerin denetiminde olan bir aygıt veya kapitalizmin yeniden üretilmesinin bir aracı mı? Daha da ötesi, devlet kavramı bu tanımlardan yalnızca birisine oturtulmak durumunda mı? Devlet olgusunun farklı yönlerini ön plana çıkartarak devleti, toplumu ve aralarındaki ilişkiyi anlamaya ve açıklamaya çalışan farklı kuramlar, aralarındaki uyuşmazlıklar giderilerek, bir meta-kuram çerçevesinde biraraya getirilebilir mi?
  • Item
    Olayların Seyrini Suriye Halkının Son Sözü Belirleyecek
    (Bilim ve Teknoloji, 2012-10-19) GÜRSON, Poyraz
    Suriye konusundaki uluslararası bölünme, özünde gerekçelerini batının emperyalist kültürü ile doğu kültürü arasındaki niteliksek farklılıklara dayanan kültürel ve ahlaki bir bölünmedir. Dolayısıyla doğunun dostluk, barış ve hak değerleri batının çıkar ve çatışmalarıyla karşı karşıya kalırken, güvenlik konseyinde Suriye krizi konusunda doğan anlaşmazlığın Suriye'ye adil davranmanın uluslararası değerlere karşı zafer kazanmak olduğunun kanıtlaması ardından sömürgeci batı Suriye'ye yönelik vahşi davranışlarına hiçbir gerekçe bulamamıştır. Rusya, Çin ve Hindistan diyalog, barışçıl çözüm ve bağımsız ülkelerin içişlerine müdahaleyi reddetmeye dayalı ahlaki bir tutum sergilerken ABD, İngiltere, Fransa, Almanya çıkarlardan yana tavır almış, güç kullanımını ve tek taraflı desteği çözüm kapısı olarak görmüştür.
  • Item
    TÜRKİYE’NİN DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜMÜ VE EKONOMİK YANSILAMALARI – I
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-11-08) CAN, Neslihan; ÖZER, Merve
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk olarak 2008 yılında yaptığı “3 çocuk” açıklaması ve bu açıklamayı takip eden politika paketlerinin hazırlıkları ülkemizin nüfus yapısı ve yaratacağı ekonomik etkilerle ilgili tartışmaları ülke gündemine taşımıştır. Başbakan Erdoğan’ın yaşlı bir nüfus yapısına sahip olmanın getireceği ekonomik olumsuzlukları vurgulayarak yaptığı açıklamalara rağmen son dönemlerde nüfus artış hızı düşmeye devam etmektedir. Nüfus artış hızındaki düşüşün arkasında yatan nedenleri ve nüfus yapısındaki değişimin ekonomik getirilerini akademik yazın ışığında inceleyecek olan bu yazı dizisiyle ülkemiz genelinde yapılan bu tartışmalara katkı sunmayı amaçlamaktayız.
  • Item
    TÜRKİYE’NİN DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜMÜ VE EKONOMİK YANSIMALARI – II
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-11-15) CAN, Neslihan; ÖZER, Merve
    Türkiye’nin demografik fırsat penceresi döneminin 2000’li yılların başında başladığı ve yaklaşık olarak 2040 yılında kapanacağı tahmin edilmektedir. Dizinin bir önceki bölümünde belirtildiği gibi bu dönem demografik yapının ekonomik büyüme lehine sunduğu bir fırsat dönemidir, fakat bu dönemde yüksek ekonomik büyüme rakamlarına ulaşılacağının garantisi yoktur. Bu sürecin değerlendirilebilmesi için doğru politika ortamının yaratılması ve demografik yapının ekonomik büyümeye katkı sağlayabileceği olası kanalların doğru yönlendirilmesi gerekmektedir.
  • Item
    Lozan Görüşmeleri Sırasında Çekilen Sıkıntılar
    (İz Dergisi, 2013-09-27) ÖZTÜRK, Reşat
    Lozan Barış Antlaşması’nın taraflarca imzalanmasından bu yana 90 yıl geçti. Lozan’ın başarı mı yenilgi mi olduğu hakkında tartışmalar hala devam ediyor. Lozan’da Batı Trakya’nın, 12 Adaların, Musul- Kerkük ve Süleymaniye’nin, Antakya İskenderun’un alınmamasının bir yenilgi olduğunu savunan çevreler var. Bu yerleri Lozan’da ülke sınırlarına katabilir miydik?
  • Item
    GÖNÜLDEN PAYLAŞIMLA BARIŞ
    (İz Dergisi, 2013-11-23) SELÇUK, Fatma Ülkü
    Barış içinde yaşam, insanın güvenlik, denge, istikrar, uyum, huzur gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından önemlidir. Son birkaç yüzyıl, dünya barışının nasıl sağlanacağı konusunda farklı görüşlere sahne olmuştur. Liberaller serbest ticaretin ve uluslararası örgütlerin önemine vurgu yaparlarken, sosyalistler üretim ve paylaşım ilişkilerinin nasıl düzenlenmesi gerektiğine odaklanmışlardır. Çevre konusundaki farkındalığın artması ise insanın dünyada yalnız olmadığını hatırlatmış, sürdürülebilir bir yaşamın olanakları daha fazla araştırılır olmuştur. Barışla bağlantılı akademik çabalar, dünya savaşlarının, bölgesel, ülkeler arası ve ülke içi çatışmaların patlak verdiği bir ortama rağmen devam etmiştir. Bu metin de silahlar yerine insanların konuştuğu, anlaştığı bir dünya için gönülden iletişimin ve paylaşımın önemine dikkat çekmek üzere 2011 yılında ‘Mekan ve Kültür’ Sempozyumunda sunmuş olduğum basılmamış tebliğimin bazı bölümlerini içermektedir.
  • Item
    Y KUŞAĞI DA NEYİN NESİ?
    (Bilim ve Teknoloji, 2013-12-13) ÜLKER, Halil İbrahim
    Fukuyama 20. yüzyılın sonunda, tarihin bittiğini ilan edince, tüm kavram, kurum ve kurallar yeniden gözden geçirildi. Artık bir post dünya yaşanıyordu. Post-modernizim, post fordizm, post-sosyalizm, post-liberalizm, post-sanayileşme, post-vd. bu akımlar, yaşamın farklı cephelerinin değiştiğini artık insanla doğanın yeni hesaplaşmalar içine girdiğini anlatmaya çalışıyorlardı. Bir gerçek vardı o da tarihin hızlanmasıydı. İletişim teknolojisi, ulaşım tarzı, devlet yönetimi, tüketim kalıpları, meslekler herşey değişiyordu. Küreselleşme taraftarları, hep olacak iyi şeylerden bahsettiler. Gerçekten Alvin Toffler’in işaret ettiği gibi insanlık, feodaliteden sonra sanayileşme aşamasını da tamamlıyor ve enformasyon çağına geçiyordu. Ekonominin, teknolojinin, ulaşımın değiştiği doğruydu. Ama kimse bu değişiklikler karşısında Ademoğlu’nun ne olduğunu konuşmuyordu.
  • Item
    EĞİTİMCİ OLMAK NASIL BİRŞEY?
    (Bilim ve Teknoloji, 2014-04-13) ÜLKER, Halil İbrahim
    Bir ülkede toplumsal bir sorun olmasın ki; eğitimle, uygarlıkla, demokrasiyle ilgisi bulunmasın. Ama siz 150 sözcükle dil kullanıyor, ortaçağ içerikli 5 yıllık eğitimle yetiniyorsanız; kuşkusuz umutlar başka baharlara kalacaktır. Bir ülkede ölçme ne kadar hassassa (gelişmişse) ülke o kadar gelişmiştir derler. Bu ölçme kömür, demir, fasulye, not gibi şeylerle ilgili olacağı gibi; duygu, değer, performans, yeterlik vb. şeylerle de ilgili olabilir.
  • Item
    DEMOKRASİ VE İNSAN DOĞASI
    (Bilim ve Teknoloji, 2014-05-13) SELÇUK, Fatma Ülkü
    Tarihin farklı dönemlerinde oy verme ve yönetme konusunda yetki sınırlaması olmuştur. Bu sınırlama, sınıfsal farklılıklardan kaynaklanabileceği gibi, cinsiyet farklılığından veya etnik farklılıklardan da kaynaklanabilmiştir. Ayrıca, akıl sahibi olma, siyasetle uğraşacak yeterli boş zamanı olma, temel eğitim almış olma gibi ölçütlerin de gündeme getirildiği görülmüştür. Günümüzde ayrıntılarda farklılıklar görülse de (örneğin hükümlülüğe, askerliğe dair düzenlemeler kısıtlamalar getirebilmektedir) pek çok ülkede reşit, kendi kararını verebilecek ehliyete sahip yurttaşlar, seçme hakkına sahiptir. Bu yazıda, seçme, oy verme, seçilme ve yönetme haklarına dair ehliyet konusu, kişilik bozuklukları çerçevesinde tartışılacaktır. Zira günümüzde, kişilik bozuklukları, akıl hastalığı statüsünde sayılmayıp bu bozukluklardan muzdarip olanlar genelde cezai ehliyeti haiz bireyler olarak değerlendirilir. Halbuki, yönetim konumlarında bulunan insanlar, başkalarının kaderini etkileyecek kararlar vermektedir. Bu kararlar, yaşamsal öneme de sahip olabilmektedir.
  • Item
    TÜRKİYE’DE ELİT ŞEMASI DÜNYA PRATİĞİNE UYGUN MU?
    (Bilim ve Teknoloji, 2014-09-10) ÜLKER, Halil İbrahim
    İktidarın (siyasi, ekonomik, kültürel) tanımı, kaynağı, kullanılması, paylaşılması, denetlenmesi değişik biçimlerde açıklanmıştır. Örneğin sosyalizm politikayı, sınıflar arası iktidar mücadelesi olarak açıklamıştır. Bazı siyaset bilimciler de politikayı, yöneten-yönetilen (merkez-çevre) ayrımına dayandırırlar. Burada asıl soru; ülkeyi kimlerin yönettiğidir. Her tür toplumda karar alıp, kural koyan, emir veren ve de bunları yürüten küçük bir grup söz konusudur. (Azınlık) Bir de, toplumun geri kalanı, toplumun büyük kitleleri (Çoğunluk) vardır. Bu yapıya Devlet teorisinde “Oligarşi” diyoruz.
  • Item
    SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ ÖĞRETİMİNDE DÜNYADA VE TÜRKİYEDE BİR İLK: KAMUSAL AKIL STÜDYOSU
    (İz Dergisi, 2014-10-10) ŞAHİN, Savaş Zafer
    Kamusal Akıl Stüdyosu (KAS) olarak adlandırılan Proje, üniversite eğitim/öğretiminde kuram ve uygulama ilişkisinin kopukluğunu gidermek ihtiyacından yola çıkılarak 2009 yılında Atılım Üniversitesi tarafından başlatılmıştır. Proje herkesin ortak yararına dayalı girişimciliğin yaygınlaştırılması yoluyla kamusal bir aklın kullanımını öğrencilere kazandırmayı amaçladığından bu şekilde adlandırılmıştır. Projenin doğrudan ve dolaylı amaçları bulunmaktadır. Projenin doğrudan amacı, kuram ve uygulama kopukluğunun giderilmesi yoluyla Atılım Üniversitesi öğrencilerinin yeteneklerinin keşfedilmesi, vasıflarının arttırılması ve geliştirilmesi, girişimcilik heyecanlarının ve hayal güçlerini kullanmalarının teşviki, etkileşimli eğitimle dünya ve Türkiye’deki iyi uygulamaları kılavuz edinmeleri ve nihai olarak Atılım Üniversitesinin Türkiye’nin yetenek havuzuna olan katkısının arttırılmasıdır. Projede, Ankara Kentinde üniversite öğrencilerinin yeteneklerinin geliştirilmesi aracılığıyla üniversite toplum etkileşiminin arttırılması, üniversite ve dış kurumsal yapılar arasındaki etkileşimin arttırılması ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi, üniversite öğrencilerinin eğitim aldıkları alandan daha geniş bir alanda girişimcilik kapasitelerinin geliştirilmesi, Projenin sürdürülebilir ve sürekli bir iyi uygulama örneğine dönüştürülmesi, dolaylı olarak amaçlanmıştır. Bu amaçların tanımlanmasında mevcut üniversite müfredatlarında girişimciliği teşvik edecek yenilikçi unsurların eksikliği ile bu unsurların başarılı olmasını sağlayacak kurumsal işbirliği ortamının yokluğu etkili olmuştur.
  • Item
    Atatürk Orman Çiftliği Nasıl Kurtulur?
    (İz Dergisi, 2015-02-01) ŞAHİN, Savaş Zafer
    Geçtiğimiz aylarda, TMMOB’a (Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği) bağlı meslek odalarının açtığı önemli bir davada mahkemelerin aldığı kararlar siyasi bir tartışmanın odağına oturdu. Yeni başbakanlık binasının yapımı için Atatürk Orman Çiftliğinin sit derecesinin birinci dereceden üçüncü dereceye düşürülmesine ilişkin Koruma Bölge Kurulu kararı ve ilgili plan kararları iptal edilmişti. Medya bu gelişmeyi “AOÇ kurtuldu” başlığıyla vermeyi tercih etti. Yazılanlara göre yeni Başbakanlık binasının yıkılması gerekiyordu. Peki gerçekten de AOÇ kurtuldu mu? Ya da bir idare mahkemesi yürütmenin başına ev sahipliği yapacak bir yapıyı yıkarak AOÇ’yi kurtarma kudretine sahip mi?
  • Item
    BU YÖK YASASI NEDEN DEĞİŞMEZ? BİLEN VAR MI?
    (İz Dergisi, 2015-02-01) ÜLKER, Halil İbrahim
    Bu yazımızda 1980 sonrası (Küreselleşme Sonrası da diyebiliriz.) Gerçekleştirilen eğitim reform çabalarından söz ederek, benzer iki ülkenin kısa bir karşılaştırılması yapılacaktır. Türkiye Tanzimat’dan beri kamu yönetimi ve kamu hukuku açısından Fransa’yı hep yakından izlemiştir. Üniter ve merkeziyetçi bir kamu yönetimi benzeşmesinden hareketle, bu kısa karşılaştırma için Fransa ve Türkiye seçilmiştir. İki ülkenin 1980 sonrası eğitim reform süreçlerini harfiyen izlemek ve karşılaştırma yapmak bu makalenin sınırlarını çok aşar. Bu nedenle Fransa eğitim reform çalışmalarına örnek olacak, iki reform adımı seçilmiş. (İki çalışma metni Fransızcadan çevrilmiş ve bu çalışmalar Türkiye’deki uygulamalar ile karşılaştırılmıştır.
  • Item
    NEDİR BU TÜRK İNSANININ POLİTİKA MERAKI
    (Bilim ve Teknoloji, 2015-04-17) ÜLKER, Halil İbrahim
    Günümüzde toplumumuz aşırı politize olmuştur. Türkiye’de politikanın kalite ve yoğunluğu azalmış, yönü şaşmış, verimi düşmüş, topluma zarar verir hale gelmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hemen tüm alanlarda nitel ve nicel gelişmeler olduğu halde; politikanın düzeyi bir türlü gelişememektedir. Maalesef Türkiye’de bugün politika niteliksiz, verimsiz, pahalı, yararsız ve kuralsız hale gelmiştir; gittikçe de irtifa kaybetmektedir.
  • Item
    TÜRKİYE’DE SİYASET
    (2015-06-12) ÜLKER, Halil İbrahim
    Ülkemizde siyasal sürecin seyrine ilişkin bir değerlendirme yapacak olursak, söylenecek ilk söz “düzeyin düşüklüğü” dür. Çağdaş bir siyasal kültürün yokluğu ve bu konudaki yaygın cahillik kadar, iyileşme yönünde bir çaba eksikliği ve pervasızlık da söz konusudur. Niteliksiz konuşmalar, bilinçsiz tutum/davranışlar, garip değerlendirmeler, ufuksuz ve dar görüşler v.b. seçip seçip alın.