1979 İSLAM DEVRİMİNDEN SONRA İRAN’IN DIŞ POLİTİKASI

Date

2014-11-06

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Abstract

İran İslam devrimini incelediğimizde bu devrimin İslam Devriminden daha çok Pehlevi iktidarına karşı ayaklanmış toplu bir muhalefet hareketi olduğunu görmekteyiz. Çünkü devrim sürecinde muhalif gruplara bakıldığında liberallerden ılımlı İslamcılara, komünistlerden radikal İslamcı kanada kadar birbirlerinden çok farklı birçok grup bir arada toplanmıştır. Ancak Devrimin gerçekleşmesinden sonra Humeyni radikal İslamcı kanadı arkasına alarak yönetimi ele geçirmiştir. 1979 yılında İran‟da gerçekleşen devrim, asırlardır süren monarşi geleneğini yıkmakla birlikte İran‟ın iç ve dış politikasını da değiştirmiştir. Pehlevi döneminde İran, ABD ve İsrail‟in bölgedeki en önemli müttefikleri olmasına rağmen devrimden sonra bu iki ülkenin düşmanı haline gelmiştir. Devrim sonrası İran‟ın dış politikasına yön veren ana etkenler “bağımsızlık”, “batı karşıtı” ve “devrim ihracı” olmuştur. İş başına gelen yeni yönetim İslam devrimini diğer Müslüman ülkelere ihraç etme çabasında olmakla birlikte bölge ülkelerinde tedirginliğe sebep olmuş ve böylece İran yalnızlığa itilmiştir. Humeyni döneminde İran uluslararası camiada yalnızlığa itilerek, Irak ile gerçekleşen savaşta bu durumu daha çok kötü bir hale getirmiştir. Dolayasıya Humeyni‟nin ölümünden sonra iş başına gelen Refsancani ve Hatemi İran‟ın dış dünyaya açılma hususunda daha istekli politikalar izlemişler ve böylece İran dış dünyayla ilişkilerini düzeltme çabasına girmiştir. Ancak Hatemi‟den sonra cumhurbaşkanlığına gelen Ahmedinejad yaptığı sert söylemler ve uzlaşmaz üslubu nedeni ile İran‟da aslında pek çok şeyin değişmediğini ortaya koymuştur. olaylar Osmanlı'nın Batılılaşma ve modernleşme serüvenindeki önemli olaylardan birkaçıdır.

Description

Keywords

international relations

Citation