Department of Public Relations and Advertising

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 14 of 14
  • Item
    TÜKETİCİLERİN ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI İLE HEDONİK VE FAYDACI SATIN ALMA MOTİVASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
    (2020-11-07) DEMİR, Tuba; ÖZGEN, Özlen
    Mal ve hizmetlerin çeşitliliğinin artması, gelir seviyesi ve tüketicilerin tüketim alışkanlıkları tüketicileri ihtiyaçlarının dışında harcama yapmaya yöneltmiştir. Sayıları her geçen gün artan, kentlerin bir sembolü haline gelen ve kentli tüketicilerin vazgeçilmezi olan alışveriş merkezleri alışveriş tercihlerinin değişmesine neden olmuştur. Bu çalışmanın teorik kısmında tüketimin tarihçesi ve tüketim türlerinden olan hedonik ve faydacı tüketimin tanımı yapılmış, amaçları ele alınmıştır. Tüketim olgusu ile ilişkisi olan tüketici ve tüketici satın alma davranışlarının yapısal özellikleri değerlendirilmiş, alışveriş merkezlerinin tarihsel gelişimi ve tüketicilerin alışveriş merkezlerine yönelik tutumlarına değinilmiştir. Teorik çerçeveden hareketle araştırmada anket uygulaması yapılmış ve tüketicilerin hedonik ve faydacı satın alma motivasyonları ile alışveriş merkezlerine yönelik tutumlarının cinsiyet ve yaş değişkenlerine bağlı olarak farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amaçlanmıştır. Tüketicilerin satın alma motivasyonları ile alışveriş merkezlerine yönelik tutumları arasındaki ilişkinin de değerlendirildiği çalışmada, Ordu ilinde yaşayan ve Novada AVM’yi ziyaret eden 406 kişiye ulaşılmıştır. Faktör analizi ile yapısal geçerliği ve cronbach alpha katsayısı ile güvenirliği anlaşılan araştırma sonucunda AVM’lere yönelik tutumlar ile hedonik ve faydacı satın alma motivasyonlarında cinsiyet açısından anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05). AVM’lere yönelik tutumlar (F=1.492, p>0.05) ve hedonik satın alma motivasyonu (F=2.098, p>0.05) toplam puanlarına göre varyans analizi sonucunda yaş kategorilerine bağlı anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Faydacı satın alma motivasyonu alt boyutları toplam puan ortalamaları açısından ise yaş kategorilerine bağlı (F=2.965, p<0.05) bir farklılık tespit edilmiştir. Tukey çoklu karşılaştırma testi sonucunda 50 ve üstü yaş grubu ile diğer tüm yaş grupları arasında farklılık olduğu ortaya çıkmıştır. Ölçekler arasındaki ilişki ve bu ilişkinin yönü değerlendirildiğinde, tüketicilerin AVM’lere yönelik tutumları ile hedonik satın alma motivasyonları (r = 0.435, p<05) ve faydacı satın alma motivasyonları (r = 0.412, p<05) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Buna göre AVM’lere yönelik tutum puanları artarken hedonik ve faydacı motivasyonlara yönelik olumlu bir tutum geliştiği ve pozitif yönlü bir korelasyon oluştuğu anlaşılmıştır.
  • Item
    POZİTİF AYRIMCILIĞA YÖNELİK KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ETKİNLİKLERİ: ANKARA ÜNİVERSİTESİ BÜLTENİ ÜZERİNDEN BİR İNCELEME
    (2021-11-03) KAMAOĞLU, Özlem; ÖZGEN, Özlen
    Tarihin eski dönemlerinden bu yana toplumsal yaşamın temel unsurlarından biri olarak farklı isimler altında varlığını devam ettiren sosyal sorumluluk, toplumda yer alan dezavantajlı grupların yaşadıkları sorunlara çözüm üretilerek toplumsal fayda sağlanmasını amaçlamaktadır. Günümüzde kadın, çocuk, yaşlı ve engelli gibi pozitif ayrımcılık temelli alanlar kurumsal sosyal sorumluluğun temel çalışma alanına dönüşmüştür. Hem kâr amacı güden işletmelerin hem de kamu kurumlarının bu alanda çeşitli faaliyetler gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Bu çalışmada, kâr amacı gütmeyen kurumlardan olan üniversitelerin toplumda farkındalık yaratmak, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak, hayırseverlik çalışmaları yürütmek gibi amaçlarla pozitif ayrımcılık gruplarına yönelik olarak düzenledikleri etkinlikler üzerinde durulmuştur. Ankara Üniversitesi’nin örneklendiği çalışmada 2017, 2018 ve 2019 yılında gerçekleştirilen kurumsal sosyal sorumluluk etkinlikleri içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Ankara Üniversitesi Bülteni üzerinden yapılan incelemenin bulguları, pozitif ayrımcılık gerçekleştirilen gruplar bağlamında yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve engelliler ile ilgili etkinliklerin yapıldığını göstermektedir. Bulgular, çocuklara yönelik olarak yapılan etkinliklerin incelenen diğer pozitif ayrımcılık gruplarına oranla daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Pozitif ayrımcılık gruplarına yönelik olarak gerçekleştirilen etkinlikler 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sayıca farklılıklar göstermektedir. Ayrıca aylar bazında yapılan inceleme de de etkinlik sayısında farklılıklar söz konusudur. Pozitif ayrımcılığa yönelik olarak gerçekleştirilen etkinliklerin iş birliği durumuna göre incelenmesi sonucu çeşitli kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapıldığı ancak iş birliği olmadan bizzat kurum tarafından üstlenilerek gerçekleştirilen etkinliklerin sayıca daha fazla olduğu görülmektedir. Ayrıca bulgular, pozitif ayrımcılık gruplarından olan yaşlılar, engelliler, kadınlar ve çocuklar ile ilgili özel günler ve haftalara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen etkinliklerin, yılın farklı tarihlerinde yapılan ve diğer kategorisi altında ele alınan etkinliklere oranla daha az olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Ankara Üniversitesi’nin pozitif ayrımcılığa yönelik olarak gerçekleştirdiği etkinliklerin gerçekleştirildiği tarihe, özel günler/haftalara ve iş birliği durumuna göre çeşitlilik gösterdiğini söylemek mümkündür.
  • Item
    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN INSTAGRAM'DA İDEAL BENLİK ARAYIŞI ve TÜKETİM İLİŞKİSİ
    (2021-11-02) ÖMEROĞLU, Alper; ÖZGEN, Özlen
    Bu çalışmanın amacı Instagram’da ideal benlik arayışı için benlik sunumu yapan üniversite öğrencilerinin sergiledikleri performansın tüketim ile olan ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışmada üniversite öğrencilerinin ideal benliklerini inşa etmek adına ihtiyaç duydukları sosyal onay uğraşları, bu çabayı gösterirken tükettikleri ürünler ve nesnelleştirilmiş benlik unsurları araştırılmıştır. Ayrıca kişilerin ötekinin gözünde izlenim oluşturmaya yönelik tutumları da incelenip bu alandaki benlik sunumlarına dair çıkarımlar yapılmıştır. Araştırma derinlemesine görüşme metoduyla katılımcıların söyledikleri ve söylediklerini ifade ederken gözlenen davranışları temel veri kaynağı olarak ele alınmak üzere nitel olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın veri analizinde tematik analiz yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmaya Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü lisans öğrencilerinden 26 kişi katılmıştır. Çalışmanın sonucunda üniversite öğrencilerinin Instagram’da ideal benlik arayışları için gerçekleştirdikleri tüm eylemlerin tüketim ile ilişkisi olduğunu bulgusuna ulaşılmıştır.
  • Item
    GENÇLERİN SOSYAL MEDYA KULLANMA MOTİVASYONLARI: GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSU, MENTAL İYİ OLUŞ VE YALNIZLIK
    (2021-09-09) ÇOLAK, Gülden; EŞİYOK, Elif
    İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile sosyal medya bireyler için günlük hayatlarının vazgeçilemez bir parçası olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı gençlerin sosyal medya kullanma sıklığı, kullanma amacı ve kullanma motivasyonlarının yanı sıra sosyal ortamlardaki gelişmeleri kaçırma korkusu, yalnızlık ve mental iyi oluş düzeylerini farklı değişkenler üzerinden incelemektir. Araştırma Ankara’da yaşayan 14-35 yaş aralığındaki sosyal medya kullanıcısı olan bireyleri kapasmaktadır. Kolayda örnekleme yönteminin kullanıldığı çalışmada çevrimiçi anket ile 1009 kişiden veri toplanmıştır. Ancak 887 katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada daha önce güvenirlik ve geçerliği yapılmış ölçekler kullanılmıştır. Araştırmada sosyal medya kullanım motivasyonları ile gelişmeleri kaçırma korkusu arasında pozitif yönlü orta bir ilişki; mental iyi oluş arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki; yalnızlık arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmaktadır. Sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu ile mental iyi oluş arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki; yalnızlık arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmaktadır. Sosyal medya kullanımında psikolojik etkilerin değerlendirildiği bu çalışmanın sonuçları farklı displinlere katkı sağlayacağı düşünüldüğü için önemlidir.
  • Item
    GENÇLERİN SOSYAL MEDYA KULLANMA MOTİVASYONLARI: GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSU, MENTAL İYİ OLUŞ VE YALNIZLIK
    (2021-05-24) ÇOLAK, Gülden; EŞİYOK, Elif
    İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile sosyal medya bireyler için günlük hayatlarının vazgeçilemez bir parçası olmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı gençlerin sosyal medya kullanma sıklığı, kullanma amacı ve kullanma motivasyonlarının yanı sıra sosyal ortamlardaki gelişmeleri kaçırma korkusu, yalnızlık ve mental iyi oluş düzeylerini farklı değişkenler üzerinden incelemektir. Araştırma Ankara’da yaşayan 14-35 yaş aralığındaki sosyal medya kullanıcısı olan bireyleri kapasmaktadır. Kolayda örnekleme yönteminin kullanıldığı çalışmada çevrimiçi anket ile 1009 kişiden veri toplanmıştır. Ancak 887 katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada daha önce güvenirlik ve geçerliği yapılmış ölçekler kullanılmıştır. Araştırmada sosyal medya kullanım motivasyonları ile gelişmeleri kaçırma korkusu arasında pozitif yönlü orta bir ilişki; mental iyi oluş arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki; yalnızlık arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmaktadır. Sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu ile mental iyi oluş arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki; yalnızlık arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmaktadır. Sosyal medya kullanımında psikolojik etkilerin değerlendirildiği bu çalışmanın sonuçları farklı displinlere katkı sağlayacağı düşünüldüğü için önemlidir.
  • Item
    KRİZ İLETİŞİMİ YÖNETİMİ: FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ “ŞİKE VE TEŞVİK SUÇLAMASI” ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ
    (2022-02-22) Coşkun, Hülya; ÖZGEN, Özlen
    Bu tez; kriz iletişimi yönetimi bağlamında Fenerbahçe Spor Kulübünün başkanı ve üç yöneticisine yönelik “şike ve teşvik suçlaması” olayı üzerinden kurumsal iletişiminin nasıl yönetildiğini incelemeyi amaçlamaktadır. Bunu yapmak için, 3 Temmuz ile 10 Temmuz 2011 arası data toplama ve analizi dönemi olarak seçildi. Bu zaman aralığı seçildi, çünkü, kulüp başkanı ve bazı yöneticilerinin hukuki takibi, tutuklanması ve kulübün geleceğine ilişkin yüksek belirsizlik gibi en önemli olaylar bu önemli günlerde oldu. Kulüp yönetimi tarafından krizin nasıl yürütüldüğünü analiz etmek ve değerlendirmek için, kulübün kurumsal açıklamaları ve kriz yönetimi faaliyetleri sırasında kullanılan örgütsel medya kanallarının metinlerinin niteliksel içerik analizi kullanıldı. Tezin yararlandığı temel kuramsal yaklaşım, kriz iletişimi literatüründe Timothy Coombs tarafından geliştirilen durumsal kriz iletişimi teorisidir. Fenerbahçe Spor Kulübünün “şike ve teşvik suçlaması” olayı durumsal kriz iletişiminin varsayımlarına ve temel kavramlarına göre analiz edildi ve değerlendirme teorinin uygulanabilirliği ve kapsamlılık gücü bağlamında sunuldu. Bu araştırma, kulübün halkla ilişikler biriminin somut bir kriz yönetimi planının olmadığını ve Kulübün halkla ilişkiler biriminin krizi yönetmede hiç etkili olmadığını buldu. Bir plan olmadığı için, başlangıçta, krizi yönetmede doğrudan veya dolaylı olarak yer alanlar arasında şaşkınlık ve kafa karışıklığı vardı. Bununla beraber, şaşkınlık ve kafa karışıklığından beş gün sonra, anlamlı stratejiler uygulama bağlamında kısmen başarılı kriz yönetimi olduğu bulundu. Araştırmanın önemli bulgularından biri, ulusal ve uluslar arası seviyelerde kriz önleme ve yönetme ölçütlerinde, planlamada, kriz provasında ve yönetiminde, sorumluluk almada ve atıfların kullanımında çarpıcı farkların olduğuna işaret etmektedir.
  • Item
    SİYASAL PAZARLAMA İLETİŞİMİNDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI: 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
    (2022-02-15) ARSLAN, Fatma; EŞİYOK, Elif
    Ticari işletmelerde rekabetin artması ile işletmeler ürününü ve işletmesini tanıtmak, tercih edilmek için pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirerek farklılaşmaya çalışmakta, siyasal pazarlamada da parti temsilci adayları partilerini ve de kendilerinin tanıtımını yapmak, seçmenler tarafından tercih edilmek için stratejiler geliştirmekte ve bunun sonucu siyasal pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmektedirler. Bu çalışma da öncelikle literatür taraması yapılarak siyasal pazarlama kavramının gelişimi, tanımı, özellikleri ve siyasal pazarlamayı etkileyen; iktidar ve yönetim, muhalefet, baskı gurupları ve lobicilik, seçmenler ve seçmen davranışları, uluslararası gelişmeler, medya faktörleri ve siyasal pazarlama karması olan; ürün, fiyat, dağıtım, tutundurma kavramları da açıklanmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların 21 Nisan- 24 Haziran tarihleri arasında Twitter, Facebook ve Instagram hesaplarından yapmış oldukları paylaşımların; toplam paylaşım sayısı, fotoğraf ve video paylaşımları, yapılan paylaşımlara alınan beğenmelerin sayısı, paylaşımlara yapılan yorumlar, paylaşım yapılırken kullanılan hashtag sayısı ve Twitter’daki paylaşımların almış olduğu retweet sayısı verileri kaydedilmiştir. Sosyal medya paylaşımları içerik analizi ile konularına göre miting, dış politika, dini bayramlar, milli bayram, parti aktiviteleri, ekonomi, hayvan ve insan hakları, taziye, eğitim, spor, siyasi rakipler, sağlık başlıkları altında incelenmiştir. Betimsel bir çalışma ile parti temsilci adaylarının genel seçim sonuçlarında almış oldukları oy oranları karşılaştırılmıştır.
  • Item
    GÖÇMEN AYRIMCILIĞINI KONU ALAN HALKLA İLİŞKİLER KAMPANYALARINDAKİ GÖRSELLERİN GÖSTERGEBİLİMSEL ANALİZİ
    (2022-01-26) Çakı, Gül; ÖZGEN, Özlen
    Son yıllarda dünya çapında yerel, ulusal ve uluslararası alanda göçmen ayrımcılığına karşı halkla ilişkiler kampanyaları hazırlanmıştır. Bu çalışmada göçmen ayrımcılığına karşı hazırlanan halkla ilişkiler kampanyalarında göçmenlerin nasıl ve ne yönde temsil edildikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla çalışmada dünyada en çok göçmen nüfusa sahip ülkelerden ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya ve İspanya'da göçmen ayrımcılığına karşı hazırlanan halkla ilişkiler kampanyalarına ait görseller nitel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada belirlenen sekiz farklı halkla ilişkiler kampanyasının görselleri, üç farklı felsefecinin göstergebilim yaklaşımı üzerinden analiz edilmiştir. Elde edilen bulgularda, göçmen ayrımcılığının önlenmesine yönelik halkla ilişkiler kampanyalarında yalnızca günlük hayattan seçilen göçmenlere ve onların söylemlerine yer verilerek göçmen ayrımcılığının oluşmasının önlenmeye çalışıldığı görülmüştür. Diğer yandan çalışmada, kampanyalar içerisinde göçmenlerin sosyal ve ekonomik açıdan topluma katkıları ortaya konularak, göçmenlerin toplum tarafından dışlanmasının ve ötekileştirilmelerinin önüne geçilmeye çalışıldığı saptanmıştır.
  • Item
    KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI: BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK ÖRNEĞİ
    (2022-01-26) Akküç, Ayşegül; ÖZGEN, Özlen
    Bu çalışmanın amacı kurumların gerçekleştirdikleri kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında, sosyal medya platformlarındaki paylaşımlar doğrultusunda sosyal medya kullanımlarının değerlendirilmesidir. Bu bağlamda, Boyner Büyük Mağazacılık tarafından toplumsal etki adı altında gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projeleri çalışma kapsamında ele alınmış olup günümüzde oldukça yaygın kullanılan Facebook, Twitter ve Instagram platformları incelenmiştir. Çalışmada betimsel analiz yapılarak veriler işlenmiş ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Ardından içerik analizi ile kategorilere ayrılan başlıklar analiz edilmiştir. Bulgular; sosyal medya platformlarında daha çok kadınları hedef alan projelere yer verildiğini, kadın girişimcilerin desteklendiği bir proje olan ‘’İyi İşler’’ projesi ve ‘’8 Mart Kampanyaları’’ bazında daha çok ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’’ konusuna dikkat çekilmeye çalışıldığını, her alanda farklı projeleri olmasına rağmen sosyal medya paylaşımlarında özellikle Instagram ve Facebook platformlarında bu alanda yaptığı projelerle ilgili paylaşımlarıyla öne çıktığını göstermektedir. Boyner’in ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’’ alanında yaptığı projelerde özellikle 2018 ve 2019 yılında yaptığı paylaşımların dikkat çektiği ‘’Sosyal Girişimcilik’’ alanında gerçekleştirmiş olduğu projeler ile ilgili paylaşımlarının geçmiş yıllara oranla azaldığı, ‘’Dezavantajlı Grupların Desteklenmesi’’ ve ‘’STK İşbirlikleri’’ alanındaki projeleri ile ilgili olarak çok az sayıda paylaşımda bulunduğu saptanmıştır.
  • Item
    GERÇEKLİK, SANALLIK VE SOSYAL MEDYA: BAUDRILLARD ÜZERİNDEN BİR İNCELEME
    (2022-01-26) YURTOĞLU, Nadir Alperen; ÖZGEN, Özlen
    Günümüzde sosyal medya sık ve yaygın kullanılan bir iletişim aracı olarak dikkat çekmektedir. Sosyal medyanın sık ve yaygın kullanımı çeşitli araştırmalara konu olmasına neden olmaktadır. Sosyal medya bugünün şartlarında normal yaşamı etkileyen bir unsur haline gelmiştir. Cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlar aracılığıyla internet ve sosyal medya kullanımı normal hayatın bir rutini haline dönüşmüştür. Bu çalışmada, Fransız düşünür Jean Baudrillard’ın ortaya koyduğu simülasyon kuramı ve hiper-gerçeklik kavramları ile sosyal medya arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine görüşme tekniğinin kullanıldığı çalışmada, görüşmeler sosyal medya konusunda akademik araştırmalar yapan kişiler ile gerçekleştirilmiştir. Bulgular, sosyal medya ve insan ilişkileri, sosyal medya gerçeklik/sanallık ilişkisi ve dijital mahremiyet temaları altında ele alınmıştır. Sosyal medya ve insan ilişkisi bağlamında sosyal medyanın; iletişim kurmak, haberdar olmak, görünür olmak, sosyalleşme, topluma katılım, beğenilme ve toplumsal değişim gibi sebepler ile katılımcılar tarafından kullanıldığı saptanmıştır. Geçeklik/sanallık ilişkisi açısından, sosyal medyanın simülasyon kuramı ile benzerlik gösterdiği, hiper-gerçeklik ile uyumlu bir mekanizma olarak nitelendirildiği, gerçeklikle bağının yaralı olduğu, sosyal medyada görselliğin ön planda oluşunun gerçekliği önemli ölçüde etkilediği, sözün yerine geçerek farklı bir iletişime neden olduğu belirlenmiştir. Dijital mahremiyet ile ilgili olarak ise, sosyal medyanın çeşitli mahremiyet ve güvenlik problemlerini barındırdığı, tüketimi artırdığı ve desteklediği ifade edilmiştir.
  • Item
    REKLAMLARDA KULLANILAN REKLAM ÇEKİCİLİKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
    (2022-01-26) KAYA, Hacı; EŞİYOK, Elif
    Geleneksel medya araçlarından birisi olan gazete yaygın ve etkin bir kitle iletişim aracı olarak birçok kesime hitap etmektedir. Markalar müşterilerine ürün/hizmeti hakkında bilgi vermek için gazetelerin reklam alanlarını kullanmaktadır. Bu çalışma, 2017 yılında Türkiye’de en yüksek tiraja sahip Hürriyet Gazetesi’nde yer alan reklamları Davies’in reklamcılık tipolojisine göre yorumlanması ve değerlendirmesini amaçlamaktadır. İçerik analizi yöntemi ile yapılan çalışmada toplamda 16 sektörde 5791 reklam incelenerek elde edilen veriler yorumlanmıştır. Sonuç olarak markaların reklamlarında ana çekicilik olarak rasyonel ve duygusal reklam çekiciliklerini kullandıkları, bilgi verme, teşvik edici ve marka bilinilirliği çekiciliklerini daha çok tercih ettiği gözlenmiştir. Rasyonel çekiciliklerde tanımlayıcı metinleri, duygusal çekiciliklerde ayrıcalıklar ve tema uygulamalarını kullanmışlardır. Reklam amaçlarında ise hatırlatıcı ve bilgilendirici reklamları daha çok tercih etmişlerdir.
  • Item
    İNTERNETTE AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA BAĞLAMINDA INFLUENCERLARIN SATIN ALMA KARAR SÜRECİNDE ROLÜ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA: INSTAGRAM ÖRNEĞİ
    (2022-01-19) ŞAHİN, Ceren; Eşiyok, Elif
    Günümüzde sık kullanılan iletişim araçlarından biri olan sosyal medya, sosyal bilimler alanında son zamanlarda araştırılan konuların başında gelmektedir. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak yaygınlaşan bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanımı ile beraber iletişim şekillerinin yanı sıra satın alma davranışı da değişiklik göstermiştir. Bu çalışmada influencerların satın alma karar sürecindeki rolü internette ağızdan ağıza pazarlama bağlamında Instagram örnekleminde tartışılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine mülakat tekniğinin kullanıldığı çalışmada, Instagram kullanan ve influencer takip eden 20 katılımcı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Influencer pazarlaması ve güven, satın alma karar sürecinde influencerların rolüne ilişkin bulgularından hareketle temalar oluşturulmuştur. influencerların tanıttığı ürün/hizmetin tüketicilerin ilgisini çektiği ve satın alma isteği oluşturduğu saptanmıştır. Yapılan görüşmelerde, tüketicilerin influencerlara güven duymamasına karşın, paylaşımlarını incelediği saptanarak, güven duyulmamasına rağmen influencerların satın alma karar sürecinde rol oynadığı tespit edilmişti
  • Item
    GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM, SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI NARSİSİZM VE EMPATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
    (2022-01-19) AKBULUT, Ayşe; Çiğdemoğlu, Ceyhan
    Bu araştırma üniversite öğrencilerinin gösterişçi tüketim davranışları, sosyal medya bağımlılıkları, empati ve narsistik özellikleri arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasını hedeflemiştir. Nicel araştırma yaklaşımlarından kesitsel tarama yöntemi kullanılmış, katılımcılardan anket ile veri toplanmıştır. Bu çalışmada kolayda örnekleme stratejisi kullanılmış, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde öğretim gören 1260 öğrenci ankete çevrimiçi olarak katılmıştır. Cevaplarında eksiklik olan 45 anket çıkarılarak 1215 kişi ile analize devam edilmiştir. Önceden geliştirilmiş ölçeklerin güvenilirlik analizi, faktör analizi yapılmış, hipotezler regresyon (process) analizi ve t-testi ile test edilmiştir. Yapılan yapısal eşitlik modellemesi sonucunda sosyal medya bağımlılığı ile gösterişçi tüketim arasında pozitif yönlü orta bir ilişki; empatik düşünme eğilimi arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki; narsisizm arasında pozitif yönlü orta bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca gösterişçi tüketim ve empatik düşünme eğilimi arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki; narsisizm arasında pozitif yönlü orta bir ilişki bulunmaktadır. Son olarak ise empatik düşünme eğilimi ile narsisizm arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki tespit edilmiştir. Gösterişçi tüketim ve sosyal medya bağımlılığı kavramları alanda çalışılmış olsa da empati ve narsisizm gibi kavramlar üzerine yapılan araştırmalar sınırlıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde çalışma empati ve gösterişçi tüketim kavramlarının birlikte ele alınması açısından önemlidir.
  • Item
    AKTİVİST MARKA REKLAMLARININ TÜKETİCİLERİN MARKA TUTUMLARINA İLİŞKİN ÖNEMİ
    (2022-01-19) Dağdelen, Mazlum Kemal; Eşiyok, Elif
    Bu araştırmanın amacı aktivist marka reklamlarının tüketicilerin marka tutumlarına ilişkin önemini değerlendirmektir. Araştırma kapsamında Ankara ilinde yaşayan farklı demografik özelliklere sahip 12 katılımcı ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılara kartopu yöntemi ile ulaşılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu ve demografik bilgi formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile yapılan görüşmeler ses kayıt cihazıyla kayıt altına alınmış ve daha sonra bu ses kayıtları deşifre edilmiştir. Verilerin analizi için nitel veri analizi yöntemlerinden fenomenolojik analiz yöntemi kullanılmıştır. Fenomenolojik analiz sonucunda aktivist marka reklamlarının tüketici görüşleri üzerine etkileri 3 ana tema ve 7 alt tema altında toplanmıştır. Aktivist Markaları Destekleme ana temasına dair alt temalar şu şekildedir: (1) Markayı satın almak, (2) Markayı kullanmaya devam etmek, (3) Tavsiye etmek. Toplumsal fayda ana temasına dair alt temalar şu şekildedir: (1) Farkındalık yaratmak ve toplumsal bilinci geliştirmek, (2) Sorunların çözümüne katkı sunmak. Güvenilirlik ana temasına dair alt temalar şu şekildedir: (1) Marka tutarlılığı, (2) Markaya ilişkin kişisel deneyim. Araştırma sonuçları aktivist marka reklamlarının tüketicilerin markalara ilişkin tutumlarını olumlu yönde etkilediğini göstermiştir. Katılımcıların çoğu aktivist marka reklamlarının kendilerinde o markayı satın alma motivasyonlarını yükselttiğini ifade etmişlerdir; ayrıca katılımcıların tamamı aktivist markaları çevrelerindeki diğer insanlara tavsiye edebileceklerini dile getirmişlerdir. Aktivist marka reklamlarının tüketicileri satın alarak, kullanmaya devam ederek veya tavsiye ederek markayı desteklemeye yönlendirdiği görülmektedir. Katılımcılar aktivist markaların ve bu markaların reklamlarının topluma fayda sağlayabileceğini düşündüklerini ifade etmişlerdir. Öte yandan, aktivist markaların tüketicilerin güvenini kazanabilmek için aktivist amaçlarıyla uyumlu şekilde hareket ederek tutarlı davranmaları gerektiği ve tüketicilere kaliteli ürünler sunmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.