Department of Business

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 196
  • Item
    THE ROLE OF PERCEIVED ORGANIZATIONAL SUPPORT AND LEADER-MEMBER EXCHANGE ON JOB SATISFACTION
    (2021-11-14) MANAWI, Tamim; ÇİĞDEMOĞLU, Ceyhan
    This study, investigates the relationship between perceived organizational support, leader-member exchange (LMX) and job satisfaction (JS) in the field of health in Afghanistan. The number of articles on the topics of perceived organizational support (POS), leader-member exchange (LMX) and jobs satisfaction increase day by day, but no research has been found specifically on the role of perceived organizational support (POS) and leader-member exchange (LMX) on job satisfaction (JS). As a cross-sectional survey study, the data of this study is collected from 242 health professionals in Afghanistan. A convenient sampling strategy is used in determining the sample of the study. For analysis of data, Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 22.0 by International Business Machines Corporation (IBM) was used for statistical analysis. First, descriptive statistics (frequency, mean, percentage, average and standard deviation) are provided and then inferential statistics are given. We employed statistical analysis for checking differences in the socio-demographic characteristics of the participants such as age, gender, years of job experience and the level of the academic degree of the participants. Results show that there is a positive correlation between perceived organizational support (POS) and leader-member exchange (LMX) (r = .548, p < .05). Perceived organizational support (POS) and job satisfaction (JS) had one dimension while leader-member exchange (LMX) had four dimensions. The sub- dimensions of leader-member exchange (LMX) are emotion, contribution, loyalty, and professional respect. Concerning the relationship between perceived organizational support (POS) and the emotion sub-dimension of leader member exchange, this study found a positive correlation (r = 0.425, p < .05). Considering the contribution sub-dimension of the leader-member exchange (LMX), this study found a positive correlation (r = .351, p < .05).
  • Item
    İŞLETMELERDE BAŞARI ÖLÇÜM TEKNİKLERİ VE OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEKİ BİR İŞLETMEYE BALANCED SCORECARD (KURUMSAL KARNE) UYGULAMASI
    (2021-11-14) YÜCEL, Hande; ÜNER, Mehmet Mithat
    İşletmelerde yöneticiler, astlarının başarılarını (performanslarını) izlemek ve değerlendirmek zorundadırlar. Bu değerlendirmeler tamamen nesnel kritelere dayalı şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Öznel yargılara dayandırılan değerlendirmeler, personel ve yönetim arasında olumlu ilişkilerin korunmasını, geliştirilmesini engellemektedir. Performans, işletmelerin ulaşmak istediğin yere gelebilmek için gösterdiği başarı seviyesi olarak değerlendirilir. İşletmeler belirli periyotlarla çalışanlarının performanslarını ölçmek için performans ölçme yöntemlerinden faydalanırlar. Bu bağlamda geleneksel yöntemler yerine modern yöntem tercih edilmektedir. Balanced Scorecard (Kurumsal Karne)finansal veriler ile birlikte, finansal olmayan öğrenme ve gelişmeyi, firma içi süreçleri ve en önemlisi müşteri boyutları temel alan; bu boyutlarla performans bileşenini ölçüp, aralarındaki dengeyi sağlayan performans ölçüm sistemidir. Çalışma da performans, performansın özellikleri,performans değerlemenin amaçları, performansın boyutları, performans ölçümü, tarihsel gelişimi ve klasik performans ölçüm sistemlerinde kullanılan analizler ve modern performans ölçüm avantajları, özellikleri, amaçları, avantajları, boyutları hakkında açıklamalar yapılmıştır. Çalışmanın uygulama bölümünde kullanılan yöntem mülakat yöntemi ve nitel araştırma yönetimi kullanılmıştır. Ankara ilinde bulunan otomotiv işletmesindeservis, satış ve yedek parça departmanlarından sorumlu 3 müdür, kaporta ve boyadepartmanından sorumlu 1 şefbulunmaktadır. Şirket ile ilgili tüm bilgilerin iletildiği genel müdür ile görüşülerek işletmenin Balanced Scorecarad (Kurumsal Karne)’ı oluşturulmuştur. Oluşturulmuş olan Balanced Scorecard (Kurumsal Karne) ile işletmenin performansı tüm boyutları ile birlikte değerlendirilebilmektedir. İşletmenin Balanced Scorecard (Kurumsal Karne)’a karşılık belirlenen kriterlere bakıldığında finansal, müşteri, öğrenme ve gelişme boyutlarında hedeflenen oranlara ulaştığını görmekteyiz. Fakat firma içi süreçler boyutunda hedeflenen oranlara ulaşılamadığını görmekteyiz. Genel anlamda bakıldığında firmanın başarılı olduğunu söylemek mümkündür.
  • Item
    LİSANSLI DEPOCULUK SİSTEMİNİN TMS 2 VE TMS 37 AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ
    (2020-11-10) ÖDEMİŞ, Abdurrahman Uğur; YANIK, Zeki
    Ülkemizde son yıllarda gelişim aşamasında olan lisanslı depoculuk sistemi genel anlamda tarım sektörü ile finans sektörünün birbirine entegrasyonu şeklinde özetlenebilir. Bu entegrasyon sayesinde tarım ürünlerinin satışı çeşitli finansal araçlar ile gerçekleşmekte ve alım satım işlemleri daha kolay şekilde yürütülebilmektedir. Ayrıca her işletme gibi lisanslı depo işletmeleri de TMS ve TFRS içerisinde belirtilen kurallara tabilerdir. ‘’Lisanslı Depoculuk Sisteminin TMS-2 ve TMS-37 Açısından Değerlendirilmesi ve Bir Uygulama Örneği’’ başlıklı bu çalışmanın ilk bölümünde lisanslı depoculuk sisteminin işleyişi, sektörün ülkemizdeki yasal çerçevesi, lisanslı depoculuk sisteminin sağladığı avantajlar ve dezavantajlar çeşitli birimler açısından gösterilmiştir. İkinci bölümde ise TMS-2 Stoklar standardı ile birlikte TMS-37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar Standardı incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise lisanslı depoculuk sektörü TMS-2 ve TMS-37 bakımından incelenmiş ve bir örnek gösterilmiştir.
  • Item
    ÇOĞUNLUK DOĞRUDAN YATIRIM KARARLARININ PEFORMANS ÜZERİNE ETKİSİ: OECD KONAKLAMA ENDÜSTRİSİ ÖRNEĞİ
    (2021-11-09) ERDAL, Fehmi Buğra; ÜNER, Mehmet Mithat
    Bu çalışma doğrudan yabancı yatırım teorilerinden biri olan Eklektik Paradigma’yı (OLI Modeli) açıklamakta ve paradigmanın unsurlarından bir tanesi olan sahiplik üstünlüğünün, OECD’de bulunan çok uluslu oteller ve benzeri konaklama faaliyeti gösteren (NACE=5510) işletmelerin performansına etkisini ölçmektedir. Çalışmada, OECD ülkelerinde bulunan otel ve benzeri 105 konaklama işletmelerinin verileri ile kurulan model, panel veri yöntemi ile incelenmiştir. Model ilk olarak OECD ülkesinde faaliyet gösteren 73 şirketin 10 yıllık verisi (2010-2019) ile incelenmiş ardından modele Türkiye eklenerek 4 yıllık (2015-2018) veri ile tekrar incelenmiş ve sonuçlar ayrı ayrı açıklanmıştır Çalışmanın sonucunda ilk olarak, OECD ülkelerinde faaliyet gösteren otel ve benzeri konaklama yerlerinde sahiplik avantajının işletme performansı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Analiz sonuçları bu işletmeler için her iki modelde de işletme büyüklüğünün performansa etkisi olmadığını ortaya koyarken, soyut varlıkların performansa etkisini ortaya koymuştur. Birinci modelde çalışan başına kar performans ilişkisi anlamsız çıkarken bu değişken ikinci modelde anlamlı çıkmıştır. Yine bu işletmeler için birinci modelde uluslararası ortaklık payının %10 - %50 arasında işletme performansına etki ettiği görülmüştür. Kurulan ikinci modelde bu değişken veri kısıtlılığından dolayı anlamsız çıkmıştır ve modelden dışlanmıştır. Araştırmanın sonuçları kurulan modelin daha da genişletilebileceğine dair kanıtlar sunmaktadır. Veri kısıtlılığı buradaki temel sorun olmaktadır. Kurulan model sahiplik avantajını ölçmek ile beraber Eklektik Paradigma’nın diğer unsurları hakkında bilgi vermemektedir. İlerleyen çalışmalarda model, bu yönde yeniden oluşturularak literatüre katkı vermesi beklenebilir.
  • Item
    UÇUŞ HAREKAT UZMANLARININ ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI ÜZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA
    (2021-11-09) BAŞARAN, Ayşe; MUTLU, Savaş
    Stres, kişilerin her zaman karşılaşabileceği duygusal bir gerilimdir. Hem özel hem de iş hayatında strese maruz kalmamak neredeyse imkânsız olmakla birlikte, stres bireyi ve örgütü etkileyen önemli bir problemdir. Örgütsel stres, günümüzün başlıca sorunlarından biri olmakla beraber kişileri ve örgütleri etkileyen pek çok stres kaynağı bulunmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’deki uçuş harekat uzmanlarının örgütsel stres kaynakları üzerine bir araştırma yapılmış ve uçuş harekat uzmanlarını etkileyen örgütsel stres kaynaklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma yöntemi olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme çerçevesinde ölçüt ve kartopu yöntemiyle Türkiye’deki 408 lisanslı uçuş harekat uzmanından mesleğini temsil edebilecek 24 kişilik bir çalışma grubuna ulaşılmıştır. Bu grupta yer alan kişiler ile birebir yapılan görüşmelerin ses kayıtları araştırmacı tarafından manuel şekilde verbatim (söylendiği gibi) Microsoft Word programına aktarılmıştır. Verilerin incelenmesinde MAXQDA 2020 Analiz Programı kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; vardiyalı çalışma, zaman baskısı, hızlı karar verme, operasyonel sebepler, yapılan işte hataya yer olmaması, fazla sorumluluk almak, tecrübe eksikliği, sosyal hayat ve aile ilişkileri, yorgunluğun uçuş harekat uzmanlarında strese neden olan en önemli örgütsel kaynaklar olduğu tespit edilmiştir.
  • Item
    KNOWLEDGE-BASED LEADERSHIP, INNOVATION AND KNOWLEDGE MANAGEMENT IN ORGANIZATIONAL PERFORMANCE OF THE KENYAN HIGHER EDUCATION SYSTEM
    (2021-11-08) RIOBA, Emmanuel; ÇİĞDEMOĞLU, Ceyhan
    Purpose- The researh is commenced yo examine the effect of knowledge-based leadership, inovation and knowledge management in organizational performance of the Kenyan higher education system. Design and metodology- The research involved a primary quantitative reserach, specifically cross-sectional survey design. Findings- The findings of the research indicate that knowledge-based leadership has both direct positive effect on the performance of higher education institutions as well as an indirect positive effect through the mediating role of innovation and knowledge management processes. Implications- The research findings will extend the existing literature on the impact of knowledge-based leadership on organizational performance and the mediating role of innnovation and knowledge management processes in higher education institutions. Value- This study is among the few scholarly works that have proposed an integrated research model which seeks to establish the correlation between knowledge-based leadership, knowledge management, innovation and organizational performance in the Kenyan higher education system.
  • Item
    THE ROLE OF SOCIAL MEDIA MARKEITNG IN CONSOLIDATING THE COMPETITIVE ADVANATAGE OF ORGANIZATIONS
    (2021-11-07) AL KHUDHARI, Ahmed; ÜNER, Mehmet Mithat
    The research aims to examining the impact of marketing through social media on creating a competitive advantage for companies. In order to achieve these goals, questionnaires were distributed to a number of mobile phone company agents in Baghdad. 123 questionnaires were processed and the data was analyzed using the SPSS statistical program. A relationship has been found between social media marketing and various sources of competitive advantage, which are social capital, brand awareness, perceived service quality and customer engagement, as the most important dimensions that organizations can focus on in order to create a competitive advantage, this was confirmed by our findings after launching a survey on a number of mobile phone agencies.
  • Item
    RWANDA’S TOURISM DESTINATION IMAGE IN TURKEY
    (2020-11-07) UWIZEYE, Joel; ÜNER, Mehmet Mithat
    Tourism is one of the components in any nations’ economic development. For tourism to contribute to the economic development, the country has to have an image that is attractive to the customers. Therefore, destination image is a key factor in influencing the behaviors of the tourists while choosing destinations. The purpose of this study is to analyze Turkish perceptions and opinions on Rwanda’s destination image and establish what methods and channels they use to access the information that helped them to form the destination image of Rwanda. Considering that about eight million Turkish tourists travel to different destinations every year and the number that visits Rwanda is very small, it was important to conduct a research that analyses Rwanda’s destination image in Turkey with the purpose of understanding Rwanda’s image in Turkey, the existing challenges and recommend to possible solutions to increase the number of Turkish nationals visiting Rwanda. The study was quantitative and it was conducted using survey questionnaire. The data collected was analyzed using professional IT tools and descriptive statistic, correlation test, T-Test and ANOVA tests were conducted. The results indicated that the destination image of Rwanda is perceived fairly-good in Turkey, although there are some destination image attributes that were negatively perceived. Basing on the results of this study, it is recommended that Turkey should be considered as an important touristic target market for Rwanda’s touristic destinations. This can be achieved by developing specific promotional and marketing strategies targeting Turkey’s touristic market. The primary role in promoting destination image of any country lies primarily under its tourism promotion agency. It was found that destination image may be marketed using different travel agencies which have influence on the visiting.
  • Item
    KİTLESEL ÖZELLEŞTİRME VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK KEŞİFSEL BİR ARAŞTIRMA
    (2020-11-04) AYAN, Şehmus; ÖZGEN, Pelin
    Günümüz endüstrisinde yaşanan sıkı rekabet ve firmaların ayakta kalma mücadelesinde işletmeler için müşteri kavramı daha çok ön plana çıkmıştır. Firmalar, müşteri talep ve ihtiyaçları doğrultusunda stratejilerini gözden geçirme ve müşteri odaklı stratejileri üretmeye yönelmiştir. Kitlesel özelleştirme, farklı istek ve ihtiyaçları olan müşteri gruplarına hem kitlesel üretim hem de özelleştirilmiş üretim prensiplerini kullanarak yanıt vermek amacıyla tercih edilen bir yöntem olarak önem kazanmıştır. Müşteri beklentilerinin araştırılması ve bu beklentilerin üretim mantığı çerçevesinde yer bulması, kitlesel özelleştirme kavramı ile karşımıza çıkmaktadır. Sürdürülebilirlik ise dayanabilme kapasitesidir. Ekolojide; biyolojik sistemlerin zaman içinde nasıl farklı ve verimli kaldığını açıklar. İnsanlar için, doğal dünyanın refahına ve doğal kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasına bağlı olan refah uzun vadeli bakımı için gerekli potansiyeldir. Bu çalışmada sorgulanan olgu, sürdürülebilirlik ile kitlesel özelleştirme kavramları arasındaki ilişkinin birbirine olan etkileridir. Bu konu ile ilgili literatürde yeterli çalışma bulunmadığından dolayı mevcut çalışmanın literatüre katkı sağlanması hedeflenmiştir. Sürdürülebilirlik ve kitlesel özelleştirme kavramlarının neden ve nasıl ortaya çıktığı konusunda bilgilenmek için otobüs imalatı yapan bir firmada bu çalışmaların nasıl yapıldığını göstermek önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı doğrultusunda toğlu taşıma imalatı yapan bir işletmenin sürdürülebilir marka olma yolculuğunda gerçekleştirdiği sürdürülebilirlik çabaları ve sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve ekonomik boyutta incelenmesi; kitlesel özelleştirme kavramı için uygulanan üretim yöntemleri; nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay analizi kapsamında gözlem, doküman analizi ve açık uçlu görüşme tekniği kullanılarak açıklanmıştır.
  • Item
    YÖNETİCİLERİN KOÇLUK BECERİLERİNİ KULLANMASININ YÖNETİMSEL PERFORMANSA ETKİSİ
    (2020-11-04) ÖZEN AKAN, Ece; TUZLUKAYA, Şule
    Bu tez çalışmasında, yöneticilerin koçluk becerilerini kullanmaları ile yönetsel performansları arasındaki ilişkini ortaya çıkartılması amaçlanmaktadır. Halihazırda yapılan koçluk üzerine çalışmalar ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık sektöründe yapılmış, koçluk becerilerinin hastalar ve öğretmenler üzerindeki etkisi araştırılmış ancak, bu araştırmanın odaklandığı yöneticilerin yönetsel performansı üzerinde bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu boşluğa odaklanan çalışma, yöneticilerin kullandığı bu becerilerinin yönetsel performanslarına etkisini incelemektedir. İlk bölümde koçluk kavramının incelenmesi, çeşitleri, diğer yakın kavramlardan farkı, koçluk becerileri ve süreci, çeşitleri, kurum için ve yönetici açısından yararları başlıkları ele alınmıştır. İkinci bölümde, bireyin yönetimsel performansına etkisini araştırmak için performansın tanımına, yönetsel performans boyutlarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde, koçluk becerileri ile performans arasındaki ilişkinin kurgulanması yer almaktadır. Son bölümde ise araştırmada kullanılan nicel yöntem hakkında bilgilendirme ve takiben araştırmanın örneklemi, veri toplama, veri analizi başlıklarında bilgi aktarılmakta ve hipotezler yer almaktadır. Ayrıca araştırmanın bulguları ve sonuçlara dair çıkarım ve tartışmalara da bu bölüm de yer verilmektedir. Sonuç bölümü ise, sonuçların tartışılması, gelecek araştırmalar için öneriler ve araştırmanın kısıtlarına dair bilgi içermektedir.
  • Item
    AN INVESTIGATION OF RELATIONSHIP AMONG UNCERTAINTY AVOIDANCE, CROSS-CULTURAL SOCIAL-EFFICACY, SOCIO-CULTURAL ADAPTATION, AND ACADEMIC ENGAGEMENT OF INTERNATIONAL STUDENTS
    (2020-11-04) ALSAEEDİ, Esraa Sajm; ÇİĞDEMOĞLU, Ceyhan
    This study explore the relationships among international students' uncertainty avoidance, cross-culture social-efficacy, socio-culture adaptation, and academic engagement. A questionnaire, including scales on the investigated concepts, was designed based on previous studies to collect data from international students. The scales were about uncertainty avoidance, cross-cultural social efficacy, socio-cultural adaption and academic engagement. The questionnaire was distributed to 260 international students; 215 valid responses were collected from students coming from 16 different countries. First, the scales were analyzed, for the validity and reliability, and then the hypotheses were tested. Based on the analysis the results indicate that uncertainty avoidance affected international students' socio-cultural adaptation, uncertainty avoidance affect on cross-cultural social-efficacy, socio-cultural adaptations affect academic engagement. Additionally, the study's variables were investigated across age and gender there was no difference in uncertainty avoidance, cross-cultural social efficacy, socio-cultural adaption, and academic engagement scores. But the variable about time spent in the host country and variable about Origins made a change in uncertainty avoidance. Also, education level makes the difference with socio-cultural adaption and cross-cultural efficacy. Finally, the time spent on academic studies makes a difference between socio-cultural adaption and academic engagement. The study reveals how international students' academic engagement is related to uncertainty avoidance, cross-culture social-efficacy, socio-culture adaption in the Turkish context. Additionally, further researchers are recommended to conduct similar works with a larger sample size.
  • Item
    USE OF MARKETING STRATEGIES IN NON-PROFIT ORGANIZATION IN TURKEY
    (2021-11-04) COULIBALY, Assitan; ÖZGEN, Pelin
    The ideas of marketing for non-profit organisations are not so familiar in traditional thinking of marketing. Classical concept of marketing is for profit gain and benefit maximization while non-profit organisations are seeking to provide humanitarian services to those in need without making money. However, the concept of nowadays marketing is beyond that of classical thinking of advertising for doing advertisement. Research has shown that marketing has a lot to offer to the non-profit organizations in order to endure, develop, and to reinforce their commitments to the general government assistance (Kotler, 1979). The study aims to highlight how marketing practices can be conceptualised in non-profit organizations (NPOs) and the ability of non-profit organizations to achieve sustainability. Non-profit marketing is the use of marketing by NPOs to deliver message, advertise the organization as well as raise donations. Sustainability in the non-profit sector is being able to reasonably address the necessities of the community in a way that satisfies inner and outer difficulties. Any sustainable practice whether enormous or not has the power to make the earth a better place to live. In this research a popular and successful non-profit organization, which is located in Ankara is considered as an example and their marketing practices are investigated. The results of the analysis reveal that the practices of marketing in the specified non-profit organization is high and their teams are very familiar with the dimensions of such practices. Moreover, the study has also displayed a great positive relationship between the practices of marketing and how that practices affect the sustainability of NPOs. Additionally, the specified NPO is accepted to perform well in creating awareness among its employees about marketing practices for promoting their image and their public utility for more sustainable outcomes and for high competitiveness advantage. On this basis, it is recommend that non-profit organization use marketing for positive effect on fundraising, event planning, public relations strategy, media relations, marketing strategy, and publications. Thus, marketing practices can expand the connections that the non-profit organization can draw on occasions and activities, also make the organization sustainable strong.
  • Item
    TELE-TIP VE MOBİL SAĞLIK UYGULAMALARI KONUSUNDA HEKİM GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ: BİR ÖZEL HASTANE ÖRNEĞİ
    (2021-11-03) BAYATLI, Esen Nur; TENGİLİMOĞLU, Dilaver
    Mobil sağlık uygulamaları, sağlık hizmetleri için gelişmekte olan ve gittikçe popüler bir hale gelen uygulamalar bütünü olarak ifade edilebilir. Gelişmiş ülkelerde bu yeni tür sağlık hizmetlerine ayak uydurulmuş ve bu alanda önemli adımlar atılmıştır. Birçok ülkede sağlık sistemleri mobil uygulamalar çerçevesinde hem doktorlar, hem de hastalar tarafından rahatlıkla kullanılabilmektedir. Yaşlı olan ve kronik hastalıkları bulunan kişilerin bakımı, ve takibi için önemli bir uygulama olup, özellikle Covid-19 salgını sürecinde bu önem daha da artmıştır. Günümüzde, dijitalleşmenin bir getirisi olan mobil sağlık uygulamalarının kullanımı, ülkemizde de oldukça önemli bir hal almış, daha etkili ve daha nitelikli bir hizmet sunulmasına da katkı sağlamıştır. Bu çalışmada, Covid-19 sürecinde mobil sağlık uygulamaları ile Tele-tıp uygulamalarının kullanımı araştırılmıştır. Çalışma, özel bir hastanede görev yapan 170 hekim üzerinde ankete dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Tele-tıp ve mobil sağlık uygulamalarının ne ölçüde, hangi hizmetlerde kullanıldığı belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan analiz sonucunda katılımcıların mobil sağlık uygulamaları ve Tele-tıp uygulamalarına bakış açılarının nasıl olduğu ve katılımcıların demografik özelliklerine göre Tele-tıp ve mobil sağlık uygulamalarına bakış açılarında farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Araştırma verileri sonucunda genel olarak katılımcıların Tele-tıp ile ilgili genel görüşleri olumlu yöndeyken, mobil sağlık uygulamalarına bakış açılarının orta düzeyde olduğu, ayrıca katılımcıların mobil sağlık uygulamaları ve tele tıp uygulamaları konusunda Türkiye’de gelişime ihtiyaç olduğu konusunda ortak bir düşünceye sahip oldukları tespit edilmiştir.
  • Item
    FACTORS OF SOCIAL NETWORKS THAT AFFECT THE INTENTION OF LENDERS ON PEER-TO-PEER (P2P) LENDING IN A DEVELOPING COUNTRY: A SOCIAL NETWORK THEORY
    (2021-11-03) PURKAYASTHA, Nadia Nahar; TUZLUKAYA, Şule
    Peer-to-Peer lending which is also known as P2P lending is an online financial investment platform where individual investors/lenders finance projects by lending money to individual borrowers through social networks. P2P models usually contributing to less privileged people especially entrepreneurs and frontier groups who do not have access to formal financial services. However, due to the economic conditions and lack of government support, P2P lending platforms in developing countries often fail to reveal the ‘credit history’ and ‘indebtedness’ of individual borrowers which have an expressive impact on loan performance. The aim of this study to establish qualitative research regarding the factors that influence the lenders to participate in the P2P lending platform and the risks associated with it. For this purpose, the qualitative meta-analysis method is applied to develop four propositions and to analyze the research question instead of data collection. In this way, the role of the social network is also combined for further explanation of P2P lending platforms.
  • Item
    İLAÇ SEKTÖRÜNDEKİ HEKİMLERE YÖNELİK YAPILAN DİJİTAL PAZARLAMA FAALİYETLERİNİN MARKA FARKINDALIĞI ÜZERİNE ETKİSİ
    (2021-11-02) SEZGİN, Çağrı; TENGİLİMOĞLU, Dilaver
    Dünya genelindeki ekonominin küreselleşmesiyle birlikte, markalar pazardaki rekabet ortamındaki yerlerini koruyabilmek için, diğer rakiplerinden farklı olma yoluna gitmeleri gerekmektedir. Bunu yaparken de şirketler, kendilerine özgü güçlü ve özgün markalar oluşturabilmek için, çeşitli stratejiler geliştirerek rakiplerinden farklılaşmaktadırlar. Şirketlerin farklılaşması günümüzde markalar aracılığı ile olmaktadır. Tüketiciler içinde büyük değerlere sahip olan markalar, her geçen gün önemini arttırmaktadır. Geçmişten günümüze kadar bu farklılaşma çeşitli boyutlarda gerçekleşmiştir. Markalar müşterilerini ve diğer müşteri kitlelerini etkileyebilmek için, dijital pazarlama kanallarını kullanmaktadırlar. Dijital pazarlama kanalları ile markalar hem kendi markalarını hem de markalarının konumunu sağlamlaştırmaktadırlar. Böylelikle markalarına yönelik marka farkındalığı yaratmaktadırlar. Yapılan bu çalışmanın amacı; İlaç Sektöründeki Hekimlere Yönelik Yapılan Dijital Pazarlama Faaliyetlerinin Marka Farkındalığı Üzerine Etkisi’nin belirlenmesidir. Çalışma 300 hekim ile online platform üzerinden anket uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırma kapsamında, araştırmaya katılanların cinsiyet, yaş, çalıştıkları kurum tipi, unvanları, çalıştıkları bölüm, en çok kullandıkları sosyal medya platformu, hastalarla temas kurma yöntemi vb. özellikler ait betimleyici istatiksel hesaplamalar yapılmıştır. Araştırma sonucuna göre, ilaç sektöründeki dijital pazarlama faaliyetlerinin marka farkındalığı üzerine pozitif etkisi olduğu saptanmıştır.
  • Item
    İNOVASYON YÖNETİMİ VE İNOVASYON KAPASİTESİNİ DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK BİR UYGULAMA
    (2021-10-18) ASLANTAŞ, Tankut; BİRCAN, İsmail
    İnovasyon; günümüzde işletmelerin rekabet avantajı oluşturması, karlılığını arttırması ve yeni ürünlerle pazarda yer alarak değer yaratması adına önemli bir araç haline gelmiştir. Değer yaratan yenilik olarak da ifade edilen inovasyona yönelik çeşitli sınıflandırmalar bulunmaktadır. Farklı türdeki inovasyonların, farklı kaynaklardan beslenerek farklı derecelerde ortaya çıkması problemi işletmeleri inovasyon yönetimi faaliyetlerine teşvik etmekte ve inovasyon stratejilerini belirleme konusunda yönlendirmektedir. Bununla birlikte işletmelerin inovasyon yapabilme yeteneğini ifade etmek adına; araştırma geliştirme faaliyetleri, insan kaynakları yatırımları, işbirlikleri, bilgi iletişim teknolojileri alt yapıları, fikri mülkiyet hakları faaliyetleri ve inovasyon finansmanı gibi konuları içerecek şekilde inovasyon kapasitesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, inovasyon yönetimi faaliyetlerinin işletmelerin inovasyon kapasitesi üzerinde etkisi incelenmiş, Ankara ilinde faaliyet gösteren, ilaç ve sağlık ürünleri üretimi gerçekleştiren işletme örneklem olarak seçilmiş ve tek grup ön test - son test çalışması yapılmıştır. Ön test ve son test çalışması neticesinde inovasyonun beş boyutuna göre değişimler gözlemlenmiştir. Sonuç olarak inovasyon faaliyetlerinin işletmlerin inovasyon kapasitesi üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu saptanmıştır.
  • Item
    ENGELLİ BİREYLERİN SAĞLIK HİZMETLERİNE ULAŞILABİLİRLİK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ VE MEMNUNİYET ANALİZİ: ANKARA İLİ ÖRNEĞİ
    (2021-10-18) MEYDAN, Özgür; TENGİLİMOĞLU, Dilaver
    Sağlık hizmetleri, toplumlarda ve toplumu oluşturan bireylerde var olan veya ilerde var olması öngörülen hastalıklar için çeşitli tedaviler uygulamak adına oluşmuş bir sistemdir. Sağlık hizmetleri, taşıdığı özelliklerinden dolayı diğer hizmetlere göre bireyler için önemi biraz daha farklıdır. Engelli bireyler engelleri sebebiyle toplumsal alanda birçok sorun ile karşılaşabilmektedir. Engelliler öncelikle günlük hayattaki sıradan ihtiyaçlarını karşılamak başta olmak üzere istihdam, eğitim, sağlık, ulaşım, gibi birçok alanda engelleri sebebiyle ayrımcılığa maruz kalabilmekte ve toplumsal imkânlardan tam anlamıyla faydalanamamaktadırlar. Bu çalışmada; toplumun her kesiminde sorunlar ile karşılaşan engelli bireylerin sağlık hizmeti alımında engel yaşamamaları ve sunulan sağlık hizmetlerinden etkin bir şekilde faydalanmalarının sağlanmasının önünde yer alan engellerin tespit edilerek çözüm önerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket formu kullanılmıştır. Veriler Ankara ilinde ikamet eden 282 engelli birey ile yüz yüze görüşme tekniği uygulanarak elde edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre engellilerin ulaşım, engellilere yönelik kolaylaştırıcı uygulamaların sunulmaması, sağlık tesisi içerisinde hareket güçlüğü yaşama, öncelik hakkının kullanılamaması, sağlık tesislerindeki işlemlerinin başka günlere ertelenmesi gibi problemler ile karşılaştıkları belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre ulaşım sorununa yönelik yerel yönetimlerin engellilere yönelik iyileştirmeler yapması, sağlık hizmetine yönelik tespit edilen çeşitli sorunların çözümü için politika belirleyicilerin ve hastane yönetimlerinin engellilerin sorunları dikkate alınarak çözümler üretmeleri önerilmektedir.
  • Item
    SAĞLIK PERSONELİNE YÖNELİK ŞİDDET OLGUSU: ORDU İLİ ÖRNEĞİ
    (2021-10-18) ARSLAN, Funda; TENGİLİMOĞLU, Dilaver
    Şiddet, geçmişten günümüze kadar hayatlarımızda yerini alan ve gün geçtikçe görülme oranını artırmaya devam eden bir olgudur. Şiddet olgusunun sağlık sektöründe çok fazla görülmesi, beraberinde toplum sağlığı açısından büyük riskler doğurmakta ve devam etmektedir. Sağlık sektöründe sıkça rastlanan, görülme sıklığı yüksek olan şiddet, hastaların kaliteli sağlık hizmetinden yararlanmalarını engellemenin yanı sıra, sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürmekte, mesleği bırakma noktasına getirmekte, görevlerini yerine getirirken dikkat dağınıklığı yaşamalarına neden olarak hata paylarını da artırmaktadır. Sağlık göstergelerinin toplumun en önemli özelliği olduğu düşünüldüğünde, sağlık çalışanlarının performansının düşüşü ile kaliteli sunulamayan sağlık hizmeti, toplumun genelini olumsuz etkileyecek, ülke geneline yansıyacaktır. Bu çalışmada, sağlık çalışanlarına yönelik sıkça görülen şiddet olgusu, sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan fiziksel, sözel ve psikolojik şiddetin maruz kalınma veya tanık olunma sıklığı ve şiddetin engellenebilmesi önemine vurgu yapmak hedeflenmiştir. Araştırmanın evrenini Ordu ili merkezinde bulunan 1 kamu, 3 özel hastanede görev yapmakta olan 1450 sağlık çalışanı oluşturmaktadır. Araştırma 30 Kasım – 20 Aralık 2020 tarihleri arasında uygulanmıştır. Çalışmaya katılan 290 sağlık çalışanına online olarak hazırlanmış anket formu gönderilmiştir. Anket sonuçları SPSS programında sıklık, ortalama, yüzdelik ve Ki-Kare testi uygulayarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın katılımcılarının, %44,8’i Acil-Yoğun Bakım Hizmetlerinde görevli, %31,4’ü en az bir kere fiziksel şiddete, %91’i en az bir kere sözel şiddete, %74,5’i ise en az bir kere psikolojik şiddete maruz kaldıkları saptanmıştır. Şiddeti en fazla uygulayan kesimin hastaların yakınları olduğu, cinsiyetin ise erkek olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    KURUMLAR VERGİSİ MATRAHININ TESPİTİNDE TAZMİNATLARIN GİDER OLARAK İNDİRİLMESİ
    (2021-10-18) ÖZGÜN SAKINÇ, Elçin; YANIK, Zeki
    Zararı tazmin yükümlülüğü biçiminde tanımlanabilen sorumluluk hukuku kapsamında, ticari yaşamda faaliyet gösteren kurumlar vergisi mükelleflerinin, iştigal ettikleri faaliyet ile ilgili olarak meydana gelen zararlı sonuçlardan sorumlulukları bulunmaktadır. Zararı tazmin sorumluluğu doğması neticesinde kurumlar vergisi mükellefi tarafından bu kapsamda yapılacak ödemelerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde gider sayılmak suretiyle kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi imkanı bulunmaktadır. Ancak, sorumluluk hukuku ve vergi hukukunun iç içe geçtiği tazminatların gider olarak indirilebilmesi müessesesinde ilgili kanunlarda öngörülen şartların varlığı halinde kanunen gider olarak kabul edilme koşulunu sağlayan tazminatların kurumlar vergisi matrahından indirilmesi bir hak, ancak; kanunen kabul edilmeyen gider niteliğini taşıyan tazminatların kurumlar vergisi matrahına eklenmesi ise bir yükümlülüktür.
  • Item
    SHARED LEADERSHIP THEORY: AN EXAMINATION OF SHARED LEADERSHIP DIMENSIONS IN SOCIAL NETWORK THEORY TOWARD NETWORK INNOVATION
    (2021-10-18) MAAROOF, Aymen; TUZLUKAYA, Şule
    The aim of the study is to study and examine the shared leadership dimensions in social network theory toward network innovation. This study visualizes shared leadership theory and its dimensions in social network theory. The roles of the dimensions are not important only in shared leadership, but they are crucial in social network theory. The dimensions are 1) task coordination 2) personal support, and 3) information sharing. The dimensions are the characteristics of network innovation in social network theory. Complexity leadership theory is the root and the origin of shared leadership. Shared leadership is one of the windows in complexity leadership theory. Complexity leadership theory has been discussed in order to provide a clear vision about shared leadership. The results were found via using social network analysis UCINET software. Social network analysis is not a traditional approach and methodology for collecting data from the samples in this universe, but it is for collecting data and understanding the relationships among members according to each dimension (variable) in the network in bounded samples or 98 participants. The results were found and they support the study except for the density was low for each network, but the density of clusters was high for each network. This case cannot be described as a negative result because clusters participated to innovate network. Only it can be described as a low density without negative description because it was supported from the clusters that innovate the whole network. Each dimension represents its statistical description, network pattern, and weak and strong ties. Task coordination, personal support, and information sharing were discussed and examined via statistical description, network pattern, and weak and strong ties. The more details were discussed in related sections.